ZONGULDAK

MADENCİNİN HAKKINI YEMEK!

Abone Ol
“Bir zamanlar madenlerde 60 bin kişi çalışıyordu… Türkiye’ye bakıyorduk… Nerede o eski günler…” Çocukluğun bilinçsizliği, gençliğin toyluğu ile hissedemediğim o yılları, madenden kararmış yüzle çıkan babamı beklediğim Çaydamar’daki ocak önüyle anımsıyorum… Madende kaza duyduğumuzda, “Acaba” diyerek ailecek hissettiğimiz tarifsiz ve bir o kadar derin acıyı her madenci çocuğu gibi ben de her seferinde yaşadım… Özellikle bütün bunları geçmişte yaşayan ve hala yaşamakta olan madenci ve madenci ailelerinin hakkı ödenmez… Emeği sömüren ve torpille çalışır görünüp çalışmadan maaş aldıran siyasiler, sendikacılar ve iş insanları hele hiç ödeyemez… Emek verirken, can verirken, madenci hastalığından yıllarca çekerken siyaset ve sendikacıların gücüyle çalışmadan maaş alıp madenciyi zan altında bırakanlar er geç bunun vebalini ödeyecektir… Patlak veren GMİS eski yöneticisi Osman Tutkun olayı malumun ilanıydı! Bunun gibi niceleri oldu bu TTK’da… Siyasetçinin torpiliyle TTK’ya iş başı yapıp işe gitmeyip market çalıştırıp SEVe seve maaş AL’maya gidenler oldu… Üstelik itibar gördüler! Ereğli Hastanesinden sahte raporlar da alınarak doktorlar bile sahtekarlığa teşvik edildi… Her işçinin başına bir güvenlik görevlisi koysanız bile çözülemeyecek bu ahlaki sorunu ancak vicdanlara seslenerek çözersiniz… Marifet çalışmadan maaş almak değil, aldığın maaşın hakkını vermektir! İşten kaytaran maden işçisinin işini layıkıyla yapan her madenciden helallik almadıkça yatacak yeri yoktur! Gerisi teferruat…         *** [ilgiliMakale icerik_id="44942"]