Türksoy’un mesajında hem tarihsel göndermeler hem de güncel gelişmelere yönelik çarpıcı değerlendirmeler yer aldı.
“1919 RUHUYLA BİRLİK OLMALIYIZ, YOKSA KUŞATMAYI KALDIRAMAYIZ”
Türksoy, mesajının girişinde rahmetli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın yıllar önce yaptığı bir uyarıyı hatırlattı: “1919 şartlarını yaşıyoruz.” Bu tarihi atıfla, Türkiye’nin içinde bulunduğu dönemin kritik ve tehditlerle dolu olduğuna dikkat çeken Türksoy, şu ifadeleri kullandı:
“1919 yılı millet bütünlüğümüz gibi birlik olmak zorundayız. İhtilafları hızlıca çözmeliyiz. Herkes birlik için üzerine düşeni yapmalıdır. Çözüm, 'bensiz olmaz' demekle başlar. Yoksa kuşatmayı kaldıramayız. Bunun için olumsuzu asla söylememe şiarımız olmalıdır.”
KKTC ZİRVEDEN ZİRVEYE DIŞLANIYOR
Kemal Türksoy’un mesajında dikkat çeken bir başka konu ise KKTC’nin uluslararası platformlarda yaşadığı izolasyon oldu. 6 Kasım 2024 tarihinde Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’ne KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katıldığı hatırlatılırken, 4 Nisan 2025 tarihinde Semerkant’ta yapılan Avrupa Birliği-Türk Devletleri Zirvesi’nde KKTC’nin yer almaması sorgulandı.
Avrupa Birliği’nin Türk devletlerine 12 milyar avroluk yatırım vaadinde bulunmasına rağmen KKTC’nin yok sayıldığını belirten Türksoy, “Çünkü AB KKTC’yi tanımıyor. BM de 1983’ten bu yana KKTC’yi tanımamakla kalmayıp, bağımsızlık kararının geri çekilmesini istiyor,” dedi.
“KKTC PASAPORTU GEÇERLİ SAYILMIYOR”
Türksoy, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne seyahat etmek isteyen KKTC vatandaşlarının bile kendi pasaportlarıyla geçemediğine dikkat çekerek, “Çünkü böyle bir devlet yok hükmünde kabul ediliyor,” ifadeleriyle uluslararası sistemin çifte standardını eleştirdi.
Ayrıca, AB’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nı yanına çekmek amacıyla ekonomik vaatlerde bulunduğu değerlendirmesinde bulunan Türksoy, bu bilgileri emekli büyükelçi Onur Öymen’in teknik analizine dayandırdı.
TÜRKİYE’Yİ KUŞATAN ASKERİ İTTİFAKLAR
Türksoy’un gündeme taşıdığı bir diğer önemli konu ise 1-12 Nisan 2025 tarihlerinde Yunanistan'da düzenlenen hava tatbikatı oldu. Tatbikata Amerika, İngiltere, İsrail, Fransa, İtalya, İspanya, Hindistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın katıldığını belirten Türksoy, bu oluşumu tarihsel bir perspektiften değerlendirdi.
SEVR’DEN BUGÜNE AYNI ZİHNİYET Mİ?
Kemal Türksoy, 10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması’na dikkat çekerek, tatbikata katılan ülkelerin büyük kısmının Sevr’e imza atan veya gözlemci olarak katılan ülkelerle örtüştüğünü vurguladı. Bu bağlamda “Sevr ile hava tatbikatına katılanlar aynı zihniyeti temsil etmiyorlar mı?” sorusunu yöneltti.
Türksoy’un bu değerlendirmesi, Türkiye’nin etrafında şekillenen yeni uluslararası blokların, tıpkı yüz yıl önce olduğu gibi Türk milletinin bağımsızlık ve egemenliğine karşı bir kuşatma planı olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi.
MESAJIN ARDINDA YATAN DERİN ÇAĞRI
Kemal Türksoy’un mesajı yalnızca bir uyarı değil, aynı zamanda güçlü bir çağrı içeriyor: Milli birlik, dayanışma, tarihi bilinç ve geleceğe karşı hazırlık. Özellikle genç kuşakların 1919 ruhunu anlaması ve Türkiye’nin etrafındaki gelişmeleri dikkatle okuması gerektiğine işaret eden bu mesaj, sosyal medyada da yoğun ilgi gördü.