Topaloğlu, "Denetimsizlik, insan hayatını riske atıyor. Güvenlik, lüks değil, temel haktır" dedi.
"Denetimsizlik Katliamın Sebeplerinden Biridir
Ruhsatlandırma ve Tüketici İçin Güven Belgesi Olmalıdır
Tüketicinin Güven ve Güven Duyma Hakkı" Vazgeçilmezdir
Güvenlik Bir Lüks Değil, Temel Haktır
İşletme Yönetimlerine ve Piyasa Gözetim ve Denetim Kurumlarına Çağrımız Var
Bir işletmenin ruhsatlandırılması, "Tüketicinin Güven ve Güven Duyma Hakkı"nın somut bir teminatı olmalıdır. Ruhsatlı işletmeler, sağlık, güvenlik ve yasal standartlara uygun olduklarını ve sorumlu devlet kurumlarınca denetlendiğini belgeleyerek, tüketicilerin korunmasını sağlar. Tüm turizm işletmeleri, uluslararası güvenlik standartlarına uygun hale getirilmeli ve düzenli olarak denetlenmelidir. Ayrıca, ruhsatlandırma süreci, yangın yönetmeliğine uygun inşa ve denetimleri kapsamalı, eksiksiz ve şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Bu ruhsatın, tüketicilere devletin güvencesinde güvenli hizmet alma hakkını sunduğunu kanıtlayan önemli bir belge olduğuna inanmak istiyoruz.
Denetimsizlik, toplumsal güvenliği tehdit ederek insan hayatını riske atmaktır. Bu nedenle, denetimler, standartlar ve etik çerçevede belirlenen kurallar doğrultusunda etkin bir şekilde hayata geçirilmelidir. Denetimlerin yapılması kamu yararını koruma, toplum güvenliğini artırma ve yasal düzenlemelerin uygulanmasını sağlama açısından hayati bir zorunluluktur. Yangın, patlama veya çevresel felaket gibi risklerin önlenmesi, bu denetimlerin öncelikli hedefleri arasında yer almalıdır.
Yetkili kurumlar, evrensel tüketici haklarından biri olan "Tüketicinin Güven ve Güven Duyma Hakkı"nı teminat altına almalıdır. Sunulan hizmetler; sağlıklı, güvenli ve tüketicinin yaşam hakkını riske atmayan koşullarda sağlanmalı ve bu haklar yasal bir zorunluluk olarak uygulanmalıdır.
Bolu Grand Kartalkaya Otel'de yaşanan denetimsizlik faciası, insan canının ne kadar değersiz görüldüğünü ortaya koymuştur. Otelde çıkan yangın nedeniyle 79 kişi yanarak ve boğularak hayatını kaybetmiştir. Eğer asgari düzeyde yangın önlemleri alınmış ve düzenli denetimler yapılmış olsaydı, bu vahim kayıplar yaşanmazdı.
Acıların tekrar yaşanmaması adına, yetkilileri tüm işletmelerde etkin denetim mekanizmalarını hayata geçirmeye ve caydırıcı cezalarla ihmalin önüne geçmeye çağırıyoruz. Tüketici güvenliği ve yaşam hakkı, her koşulda korunması gereken birincil değerlerdir.
Bu olay, tüketicilerin yalnızca hizmet kalitesine değil, güvenlik konusundaki beklentilere de ne kadar önem vermesi gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Güvenlik, bir lüks değil, temel bir hak olarak her tüketiciye sunulmalıdır.
Bu tür olayların tekrarını önlemek adına, işletmelere uygulanan cezalar caydırıcı nitelikte olmalı ve ihmalin bedeli ağırlaştırılmalıdır."