Kardemir Karabük Demir Çelik Fabrikalarının temelinin atılmasının 87. yılı ve Karabük'ün il oluşunun 29 yılı, düzenlenen etkinliklerle kutlandı. KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “KARDEMİR'i Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına taşımayı hedefliyoruz” dedi.
Karabük Valisi Mustafa Yavuz “3 Nisan 1937'de çeltik tarlalarında temeli atılan, gücünü emek ve çelikten alan KARDEMİR; yaktığı mavi ateşle adeta Karabük'ün doğuşunu müjdelemiştir. Yakılan o ateş, sadece fabrikaların bacalarında değil, aynı zamanda umutların da ateşleyicisi olarak küllerinden yeniden doğan bir milletin yüreklerinde yankılanmıştır. Çünkü 3 Nisan'da yazılan bu hikaye, bir kentin değil, aksine koskoca bir milletin azminin, emeğinin ve kararlılığının da hikayesidir” dedi.
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ise, fabrikanın kuruluşundan bu yana ülkenin demirçelik sektöründe öncü bir rol üstlendiğini belirterek, “Metalürji ile ilgilenen herkesin geçtiği önemli bir mektep olmuş, ekonomiye ve istihdama sağladığı katkılarla ülkemizin kalkınmasına büyük destek vermiştir. Ülkemizin sanayileşme adına attığı en büyük adımlardan biri olan KARDEMİR Karabük Demir Çelik Fabrikası, Cumhuriyetimizin kıymetli sınai miraslarından biridir” ifadelerini kullandı.
3 Nisan 1937 tarihinde Türkiye'nin ilk entegre sanayi kuruluşu olarak temelleri atılan KARDEMİR'in adını tarihe demirden harflerle yazdırdığını aktaran Demir, şunları söyledi:
“9 Eylül 1939 tarihinde ateşlenen fırın ile 10 Eylül 1939 tarihinde dökülen demir, bugün hala ilk günkü gibi değerini korumaktadır. Bu ilklerimizden aldığımız gücü, ‘geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez' anlayışıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına taşımayı hedefliyoruz. KARDEMİR ve Karabük'ün beraber yazılmış tarihi inşallah bundan sonra yeni ufuklara yelken açacak. Geleceğe daha güçlü adımlarla ilerlemek için çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz.
KARDEMİR'in bu köklü tarihi yanında oluşan atmosfer ve gayretli ilerleyiş ve çabalarla beraber oluşacak yeni adımların hep beraber atılacağını, KARDEMİR ve Karabük birlikteliğinin daha da önemli bir fonksiyon görmeye başlayacağını belirtmek gerekir. Hem Karabük Türkiye'ye açılacak hem de Türkiye Karabük'ü daha iyi tanıyacak.”