Karadeniz’le dalga geçilmez! TOKİ yaptı fırtına yıktı…

Abone Ol

Aylardır mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcakları konusunda küresel ısınma yorumları yapılırken aniden değişen hava soğuk, yağmur ve fırtınayı beraberinde getirince ülke genelinin çoğu yerlerinde maddi-manevi zararlara yol açtı hatta ölü ve yaralıların da olduğunu Zonguldak’a gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptı.

Boksörün ringde rakibini yumruklarla dövüp yere yatırdığı gibi şiddetli rüzgâr ve yağmur Karadeniz’de adeta kükredi ve dev dalgalar gemileri karaya savurdu batırdı. Liman içine sığınan yüzlerce irili-ufaklı sandallar ya battı ya da hasar gördü.

Yeğenim Dinçer Emen 1. Derece gemi kaptanıdır uluslararası sularda dünyanın her yanına gider gelir ve Selahattin abim ise yıllardır sandalıyla balıkçılık yapar. Söylediklerine göre Karadeniz’in havası ve dalgaları diğer denizlere hiç benzemez. 8 şiddetinde olan bir deniz havası dahi çok tehlikelidir. Yaşanan bu hava muhalefeti en şiddetli boyutta olan 10 hava olmuştur ki, bu havada hiçbir gemi dahi denizde tutunamaz. Dışarıda ise şiddetli rüzgar her yeri yıkıp geçer öyle de yaptı.

Zonguldak ili ve ilçeleri gerçekten büyük bir hava muhalefeti ile karşı karşıya kalmıştır. Maddi zararlar büyüktür maalesef can kaybı da vardır. Bu kötü hava şartları bir kere daha tüm yetkililere hepimize ders niteliğindedir.

“Karadeniz’le dalga geçilmez. Eğer benimle dalga geçerseniz ve bana ait olan sahillerde oynama yaparsanız ben de gün gelir intikamımı alırım.”

Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda da yine liman içindeki balıkçı barınaklarının olduğu dönemlerde buna benzer bir hava muhalefeti olmuş ve kayıkları yerle bir etmişti. Zonguldak limanının ağzı açık şekildedir ve karayel hava yaptığında direk liman içine doğru girer bu da çok tehlike yaratır. Limanda yıkılmadık yer bırakmaz zarar verir. Tıpkı yeni yapılan sahil yolundaki yürüyüş tahtalarına verdiği zarar gibi…

TOKİ buraları yaparken bunları hiç düşünmedi mi? Veya bu projeyi bu şekilde uygulamaya sokanlar hiç böyle bir hesap içinde olmadı mı? Ne olacak şimdi? Devletin milyonlarca lira harcadığı sahil yolundaki zararı kim karşılayacak?

TOKİ YAPTI FIRTINA YIKTI diyerek hafızalarda mı kalacak? Hani TOKİ yaparsa en sağlamını yapardı?

Koca koca demirleri savuran, ağaçları deviren, evlerin çatılarını uçuran, gemileri batıran, limandaki tekneleri yerler bir eden böylesine büyük bir afet denizin içine gömülen tahtadan yapılan yürüyüş alanlarını mı yıkamayacak.

Güldürmeyin bizi Allah aşkına.

Hadi yazın hava şartları müsaitti, vatandaşlar gezdi dolaştı sıkıntı olmadan hoşuna gitti, ne güzel olmuş dedi.

Peki bunun hiç kışın hava şartları hesap edilmeden nasıl böyle bir dayanıksız sahil yolunu halkın hizmetine sunarsınız?

Tek kelimeyle sınıfta kaldınız.

Bu iş bina yapmaya benzemez.

Denizle oyun oynanmaz, dalga hiç geçilmez.

Belediye bu işte hiç mi sorumlu değil diyecek olunursa;

Elbette herkes sorumluluğunun bilincinde olmalıdır.

İş TOKİ’ye verildiğine göre tek yetkili TOKİ ve başındaki yapan firmanındır.

Yanlış hesap Bağdat’tan dönermiş.

Bu da yanlış hesap oldu TOKİ’den döndü.

Artık gelip bu yanlışı nasıl düzeltirler onlara kalmış.

Bu çok önemli projeyi adam gibi hayata geçirselerdi bunlar yaşanır mıydı?

Gelip denetlesinler ve yaptıkları hatanın bedelini ödesinler.

Devletin buraya harcadığı milyonlara yazık değil mi?