Herkesin bir gün kan bağışına ihtiyacı olabileceğini belirten Dr. Asuman Mersin Kökrek, “Kan bağışı gerektiğinde, insanların ihtiyacı olduğunda hayat kurtarır. İnsan vücudunda bulunan kan hücreleri diğer birçok hücrede olduğu gibi belirli bir ömür süreleri bulunur. Bunlar bu süreyi doldurur ölür, yenileri doğar. Bu eritrositler için 120 gündür. Eğer bir insan düzenli kan bağışında bulunursa kan hücreleri hep taze ve daha sağlıklı olur” dedi.
14 Haziran Dünya Kan Bağışçıları Günü dolayısıyla Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hematoloji Bölümünden Dr. Asuman Mersin Kökrek, önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Kökrek, her insanın bir gün kan ihtiyacı olabileceğini belirterek “Kan bağışı gerektiğinde, insanların ihtiyacı olduğunda hayat kurtarır. Herkes normal sağlıklı zamanlarında kan bağışı yapmış olsa ihtiyaç halinde kimse sıkışmaz. Yani ülke olarak kan stoklarımız yeterli olur ve acil durumlarda endişe etmemize gerek kalmaz. Ülkemizde Bölge Kan Merkezi olarak Kızılay Kurumu T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilmiştir. Bu maksatla Kızılay Bölge Kan Merkezleri sabit ve mobil olmak üzere kan bağış birimleri oluşturmuştur. Kan bağışında bulunacak kişiler bu birimlere başvurarak donör sorulama işlemine tabi tutulurlar. Olumlu sonuç alınırsa Hemogram dediğimiz kan sayımı testi çalışıldıktan sonra kan bağışı kabul edilir” diye konuştu.
"Bilgileri doğru aktarmamızın çok önemli olduğunu bilmemiz gerekir"
Kan bağışı için belirli kriterlere dikkati çeken Dr. Kökrek, şöyle devam etti: “Sağlıklı 19 yaşından gün almış, 66 yaşından gün almamış olan, ilk kez kan bağışında bulunulacak ise 61 yaşından gün almamış olan, sağlıklı, kan bağışında bulunduğu zaman kendisine ve kanının verileceği hastaya herhangi bir zarar vermeyecek olan, ulusal rehbere göre donör sorgulamasında herhangi bir olumsuzluğu bulunmayan, aç olmayan her birey kan bağışında bulunabilir. Öncelikle kendi sağlığımıza dikkat etmeliyiz. Sonra bizden istenilen bilgileri doğru aktarmamızın çok önemli olduğunu bilmemiz gerekir. Hem kanunen hem de vicdanen borcumuzdur. Bağış ve bağıştan sonrası için bize söylenilen uyulması gereken kuralları ihmal etmemeliyiz. Bağıştan sonra eğer bağışla ilgili bir geri dönüş olursa gerekliliklerini yerine getirmeye azami gayret göstermeliyiz.”
"Onurlandırıcı duyurular ile teşvik edilip sürekliliği sağlanabilir.”
Dr. Kökrek, insan vücudunda bulunan kan hücrelerinin diğer birçok hücrede olduğu gibi belirli bir yaşam süreleri bulunduğuna değinerek, şu bilgileri verdi: “Bunlar bu süreyi doldurur ölür, yenileri doğar. Bu eritrositler için 120 gündür. Eğer bir insan düzenli kan bağışında bulunursa kan hücreleri hep taze ve daha sağlıklı hücreler olur. Ayrıca insanlar için iyilik yapmış olmak, faydalı bir eylemde bulunmak insanların ruh sağlığı açısından çok önemlidir. İyi bir vatandaş olduğunu hissetmek ve kendisinin de bir gün başı sıkıştığında insanların yardımına koşacağı düşüncesi huzurlu ve güvende olmasını sağlar. Hastaya ihtiyaç olduğu durumda, ciddi anlamda acil kan ihtiyacının olduğu durumlarda bu eksik yerine konulmazsa hastalar kaybedilebilir. Bunun için hayat kurtarıcı etkiye sahiptir. Günümüz iletişim çağının her türlü imkanlarının sunulduğu bir dönemde, internetten tüm bilgiler online edinilebilir. Ayrıca Kızılay Kurumunun WEB sayfasından gerekli bilgileri alabilirler. Veya tüm yataklı tedavi kurumlarının transfüzyon Merkezleri'nden gerekli tüm bilgileri alabilirler. Kan bağışında farkındalığı artırmak için kamu spotları oluşturulabilir. Bağış kampanyaları düzenlenebilir. İlkokuldan başlamak üzere okullarda eğitim müfredatına konulabilir. İbadethaneler ve toplu etkinliklerin yapıldığı ortamlarda gündeme getirilebilir. Özendirici ödüller verilebilir. Onurlandırıcı duyurular ile teşvik edilip sürekliliği sağlanabilir.”
-İHA-