HAYAT DEVAM ETMİYOR 

  En kötü olaylarda bile egomuz ağır basar ve her şeyi sineye çeker gibi yaparız, kendi rahatımız ve vicdanımızı rahatlatmak için: “Ne yapalım hayat devam ediyor” der karşıya geçeriz, ne kadar...

Abone Ol
  Dünyada-ki; buna Sumatra’da dahil olmak üzere ülkemizde yaşanan bu felaketin eşi-benzeri yok, olmadı, olamazda, korkunç bir felaket yaşadık ve buna örnek gösterecek bir olay şimdiye kadar olmadı ki ona göre bir şeyler yapalım, “ne yapalım hayat devam ediyor” diyemiyoruz, diyen de vicdansızdır, bu felaketin dünyada eşi de yok, benzeri de.  Hayat devam ediyor diyemeyiz, etmiyor, hayat öldü, bir daha geri gelmemecesine öldü:   İlk açılama 7,4 dediler, Amerika :7,8 dedi, bizimkiler alelacele 7,7 dedi, aradan kısa bir süre sonra kulak çeker gibi 7,6 geldi, önceki depremin eksik bıraktığı felaketi katlayarak vurdu gitti, toplamda bu kadar sürede yaşanan iki depremin enterpolesi 10 şiddetinin üzerinde oldu ki bugüne kadar bu hiç yaşanmamıştı, bu nedenle örneği yok ki ona göre davranalım. Bir anda tüm dünya teyakkuza geçti, benim ülkemin refleksi ne yazık ki dünyadan sonra harekete geçti, devamında binlerce artçı depremler yaşandı, sanki eksik kalan bir şeyler vardı, onu da onlar tamamladı.   Belki de dünyanın düzeninde radikal bir değişim oldu ama henüz farkında değiliz, bunu zaman gösterecek.  Bu felaketi iç ve dış siyasete malzeme yapacak bir durumumuz da yok, çünkü düne kadar hakaretler ettiğimiz dünya milletleri bizi mahcup edercesine yardımımıza koştu, buna Mısır, Ermenistan, Yunanistan, hatta Ülkesinde felaket yaşamasaydı belik de Suriye bile koşa koşa gelecekti. Demek ki neymiş: Henüz dünyada insanlık ölmedi, dostluklar da düşmanlıklarda kalıcı olmamalı, “bir daha girmek zorunda olacağımız kapıyı sert kapatırsak açması zor olur” derler ama dünya bütün kapıları kırarak yardımımıza koştu geldi, din, dil, ırk ve renk ayrımı yapmadı, çünkü yaşanan felaket dünyada tekti, Türkiye tek başına bunun altından kalkamazdı, bir an önce yardım etmeli dediler ve koşup geldiler.   İçerde ne oldu? Ajitasyon yapmıyorum, en ufak bir abartı da yok, tüm ülke insanı tıpkı kurtuluş savaşında gösterdiği refleksin fazlasını gösterdi ve yardıma koştu öyle ki: çocuklar kumbarasını kırdılar gönderdiler, hiçbir şeyi olmayan bile her şeyini verdi, bütün bunları bu sayfada anlatmak öyle zor ki, zaten yaşananları herkes gördü ve yaşadı, az veren candan, çok veren maldan verdi, ama verdi ve vermeye devam ediyorlar.  Şimdi sırada bu ülkenin siyasetçileri var, asıl onlar kendilerine çeki-düzen vermeliler bu halk dar zamanda öyle bir kenetleniyor ki aklı olan siyasetçi bundan sonra yapacağı hamasetleri iki kere düşünsün, bu halkın vereceği ceza bu felaket kadar olmasa bile ona yakın bir travma yaşatır.  Klavye başına oturup kahramanlık yapması kolay, bu köşelerden sallamak da kolay, ama bazıları bunu yapmadı, oturup hamaset yapmak yerine; yardımları topladı, yerine kadar götürdü ve ihtiyaç sahiplerine teslim etti, bunların içinde gönüllülerden oluşan; iş adamları var, gazeteciler var, sanatçılar var, hiçbir iş-gücü olmayanlar bile öyle yardımlar yaptılar ki kuru bir saygı duymak bile yavan kalıyor.  Domuzdamını dünya kamuoyuna tanıtan ve 160 yıllık bir maden kültürünü tarihten silme girişimlerinin bir insanlık suçu olacağını gözümüzün içine sokan, kendi özel yetenekleriyle onlarca can kurtaran madenciler size teşekkür ediyorum, sizleri anlatacak kelimeler kifayetsiz kalıyor.  Hayat devam ediyor deyip, yaşananlardan ders almazsak, aynı kış uykusuna yeniden dönersek, biz öğrenene kadar ders devam edecek…Hayat Devam Etmiyor…