Tarihi oldukça kadim olan bu ekmek bildiğimiz halini Osmanlı'da 15. yüzyılla birlikte almaya başlamıştır. Pidenin 18. Yüzyıl Osmanlı Saray Mutfağı'nda Ramazan ayında has ekmeğin yanında sıklıkla ismi geçen bir ekmek olduğunu kayıtlarda görebilmekteyiz.
Pidenin Ramazan ayının bir sembolü haline gelmesi yine Osmanlı zamanında gerçekleşmiştir. Fırıncılar Ramazan'a bir ay kala fırınlarını temizlerler ve Anadolu'dan sırf pide için özel unlar getirtirlerdi. Aynı zamanda Ramazan pidesi yapan tırnakçı ustalarını da erkenden tutarlardı.
Bu ekmeğin sadece Ramazan'da çıkmasının en büyük sebebi öncelikle diğer ekmeklere göre yapımının çok meşakkatli olması.
İlk olarak unu klasik unlardan farklı. Ramazan pidesi unu diye geçen özel karışım bir un kullanılıyor.
Hamuru diğer ekmek hamurlarına göre çok yumuşak ve şekil alması büyük bir ustalık istiyor.
Hamurun altına tezgaha yapışmasın diye kepek kullanılıyor ve şekil verildikten sonra bir de mayalanmasını beklemek gerekiyor.
Yani aslında bildiğimiz ekmeklerin dışında imal edilen bir ekmek çeşidi. Seri üretimi neredeyse imkansız, her bir pide sınırlı sayıda üretilebiliyor.