GENEL

Emeğin başkenti Zonguldak'ı tanıyalım...

Zonguldak tanıyalım. Cehhennemağzı Mağarası, Manda Yoğurdu, Alemdar Gemisi, Kestane Balı, Gökgöl Mağarası, Maden Müzesi, Harmankaya Şelalesi, Filyos Vadisi

Abone Ol

Cehhennemağzı Mağarası Cehennemağzı Mağarası: Kdz.Ereğli ilçesinde bulunan Cehennemağzı Mağaraları 3 mağaradan oluşmaktadır. Bu mağaralar kültür turizmi açısından son derece önemlidir. a) Kilise Mağarası: Doğal bir mağara olup, kısmen kayaların yontulmasıyla düzleştirilmiş Roma ve Bizans dönemlerinde(M.Ö. 30 – M.S. 1453) İbadet yapmak için kilise olarak kullanılmıştır. Tabanda geometrik ve bitkisel desenli, mozaik bulunmaktadır. Zaman içinde tahrip olan mozaik günümüzde kısmen korunmaktadır. Mağaranın sağ tarafında Lahit koymak için bir Niş yapılmıştır. Kaynaklara göre burada Aziz Nikolas’ın Lahitinin olması gerekmektedir. Ancak günümüzde sadece yeri mevcuttur. Mağara içerisinde Roma ve Bizans Dönemine ait taş eserler ve duvarlarda mum yakmak için nişler mevcuttur. Mağaranın dışında Bizans Döneminde yapılmış kesme taş ve tuğladan ibaret bir duvar bulunmaktadır. b) Cehennemağzı (Koca Yusuf) Mağarası: Mitolojiye göre M.Ö. 1200’lerde Efsanevi Argonot Seferi sırasında buraya gelen Heracles Kral Eurystneus’un kendisine verdiği 12 adet görevden en zor olanını bu mağarada gerçekleştirilmiştir. Heracles buraya girerek Hades’in ülkesine(Cehenneme)gitmiş Kral Eurystneus’un isteği üzerine Hades’in Cehennemi bekleyen 3 başlı Köpeği Kerberos’u burada yeryüzüne çıkartmıştır. c) Ayazma Mağarası: Büyük ve doğal bir mağara olup, tavanıçapa ve el baltası ile düzeltilmiş olmalıdır. Mağaranın batısında büyük bir gölet bulunmaktadır. Roma ve Bizans Döneminde kullanılan mağaranın suyu kutsal sayıldığından Ayazma adını almıştır. Muhtemelen dinsel törenlerin yapılması için kullanılmıştır.

Manda Yoğurdu Çaycuma deyince akla ilk gelen şey manda yoğurdudur. Yoğurt Çaycuma’yı tanıtan Çaycumalıların kültürünü yansıtan bir simge olmuştur. Çaycuma doğal yapısı itibarıyla tarıma elverişli alanlar ve onunu etrafını çeviren yaylalar ve yeşillik alanlarla doludur. Bu nedenle yörede büyükbaş hayvancılık önemli bir yer teşkil eder. Bölgede yetiştirilen en önemli büyükbaş hayvan mandadır. Çaycuma yoğurdunun özelliği, hayvanların doğal yollardan beslenmesine bağlı olarak yılın 11 ayı yeşil kalabilen doğal meralarda otlamalarıdır. Mandalar yılda sadece 1 ay köylünün kendi tarlalarında yetiştirip kuruttuğu otları tüketmektedir. Çaycuma manda yoğurdunun kendine has mayhoşumsu bir tadı vardır. Yoğurtçuluk, Çaycuma yöresinde kırsal kesimde yaşayan halk için önemli bir geçim kaynağıdır. Kaymağının iki parmak kalınlığında olması ve yoğurdun katı olması tercih sebebidir. İçindeki su oranı çok daha azdır. Çeşitli üniversitelerin ve yapılan bilimsel çalışmaların ışığında gönül rahatlığı ile söylenebilir ki manda yoğurdu her derde devadır. Kırsal kesimdeki halk, birine hediye götürmek istiyorsa bu yalnızca manda yoğurdu olacaktır.

Alemdar Gemisi Milli Mücadele’de Karadeniz’de görev yapan gemilerden özellikle 3 gemi, silah ve cephane taşıma işinde büyük isim yapmıştı. Bunlar Alemdar Römorkörü, Rüsumat Motoru ve Şahin Vapurlarıydı. Bu üç gemi Ruslardan alınan silah ve cephaneyi Karadeniz’deki Tüapsi ve Novorosisk Limanından alır ve düşman devriye botlarına görünmeden Anadolu Kıyılarına getirirlerdi. Bu seferler sırasında Yüzbaşı Mustafa Nail Bey komutasındaki Alemdar; Pontuscu Sarı Yanni ve Abacı Yanko çetelerine yakalamış, Yüzbaşı Cevat Bey kumandasındaki Şahin Vapuru; Büyük Taaruzdan önce 29 adet savaş uçağın Rusya’nın Novorosisk Limanından almak için Alemdar Römorkörüyle birlikte hareket eder. Yüzbaşı Nail Bey komutasındaki Alemdar, kendilerine mani olmak isteyen Yunan Donanmasını, batı yönünde ve değişik rotalarda hareket ederek üzerine çeker. Bu durumdan istifade eden Şahin Vapuru yüklediği 29 savaş uçağını kestirme rotayla Trabzon’a ulaştırır. Bu seferde Alemdar ve onun kahraman mürettebatı düşman kuvvetlerine yakalanmadan üstlerine dönmüşlerdir. Rüsumat Motoru ise taşıdığı silahları devriye botlarına kaptırmamak için Ordu’da batırılmış daha sonra tekrar yüzdürülmüştür.

Kestane Balı Yüksek kalitesi ve aromasıyla ünlü Zonguldak Kestane Balı, Karadeniz Teknik Üniversitesinde yapılan tahliller sonucunda Türkiye’nin en kaliteli kestane balı olarak belirlenmiştir. Sahip olduğu coğrafya ve iklim özellikleri dolayısıyla kestane balındaki kalsiyum, potasyum, mangan ve bakır mineral oranları çiçek balına göre çok daha fazla, çinko ve demir oranı ise çiçek balına göre düşüktür. Zonguldak’ta yaklaşık 40 bin kovan bulunmakta olup ortalama her kovandan 10-18 kilogram arasında bal elde edilmektedir. İlde yaklaşık 40 bin kayıtlı fenni kovan bulunmakta ve yılda yaklaşık 350-400 ton kestane balı elde edilmektedir. Kestane balına dolum aşamasında ısıtma işlemi uygulanmaz. Bal, bileşiminde bulunan çeşitli vitamin, mineral, organik asit ve enzimler nedeniyle sindirimi kolay besleyici ve birçok hastalığa karşı koruyucu ve tedavi edici özellik gösterir. Balın difteri, boğmaca, verem, ülser, bazı cilt ve sinir sistemi hastalıkları gibi 500’e yakın hastalığın tedavisinde olumlu etkileri olduğu saptanmıştır. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği, enerji ve kuvvet verdiği ve günlük 2 tatlı kaşığı kadar alınmasının yeterli olduğu belirtilmektedir.

Gökgöl Mağarası Türkiye’nin en uzun 10. İlimizin ise 2. mağarası olan Gökgöl Mağarası Zonguldak’ın en uzun 2. mağarasıdır. Toplam uzunluğu 3350 metre olan mağara Zonguldak – Ankara karayolu üzerinde yer alır ve şehir merkezine 3 km mesafededir. Mağara girişi karayolunun hemen yanında yer aldığından ulaşım oldukça kolaydır. Gökgöl Mağarası içerisindeki ilk araştırmalar 1976 yılında jeolog Temuçin AYGEN ile İngiliz mağara araştırmacıları Chris BAUER ve Harvey LOMAS tarafından yapılmıştır. İlerleyen süreçte mağaranın haritası hazırlanmış ve yapılan çalışmalar neticesinde 2001 yılında turizme açılmıştır. Turizme açıldığı günden bugüne yaklaşık 300.000 ziyaretçi ağırlayan Gökgöl mağarası, yıl içinde sıcaklık ve nem oranının fazla değişmemesi nedeni ile mikroklima özelliğine sahiptir. Bu nedenle özellikle solunum yolu (astım) hastalarının tedavisinde de mağaradan yararlanılmaktadır.

Maden Müzesi Merkez ilçede ilk olarak 1880’li yıllarda üretime açılan ve günümüzde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nca eğitim ocağı olarak kullanılan alan, Madencilik Müzesi yapılmak üzere projelendirilmiş ve inşaat çalışmaları tamamlanmıştır. Ocakta yaklaşık 1km uzunluğunda yer altı açıklığı bulunmakta olup, yer altı kuyusu hariç bütün madencilik üniteleri mevcuttur. Şehir merkezine çok yakın olan bu alan için hazırlanan projede müzenin yanı sıra müzeyle ilgili bilgilerin verileceği çok amaçlı bir salon, bir sergi salonu, kafeterya, hediyelik eşya reyonları, idari birimler ve ısı merkezi gibi üniteler bulunmaktadır. Maden Müzesi, Sayın Başbakanımızın 9 Aralık 2016 tarihinde ilimizde gerçekleştirdiği toplu açılış töreni kapsamında hizmete açılmıştır.

Harmankaya Şelalesi Merkez Kokaksu Mevkiinde bulunan Harmankaya, Kozlu Beldesindeki Değirmenağzı ve Kdz. Ereğli’deki Güneşli Şelaleleri İlin en önemli çağlayanları olup, gezinti ve trekking amaçlı olarak kullanılmaktadır.

Filyos Vadisi Filyos Vadisi Projesi, bölgede ekonomik kalkınmayı tetikleyecek, bölgenin ulusal ve uluslararası düzeyde tanınmasını ve yatırım çekmesini sağlayacak en önemli projedir. Proje kapsamında yapılması planlanan liman ayrıca büyük önem arz etmektedir. Zonguldak-Karabük- Bartın illerinin yanı sıra çevre illere ve İç Anadolu Bölgesine hizmet edecek olan ve Avrupa Birliği uyum süreci dahilinde yürütülen TINA-2020 (Türkiye Ulaşım Altyapı İhtiyaçlarının Belirlenmesi) kapsamında da öncelikli projeler kapsamına alınan Filyos Limanı Projesi’nin bir an önce tamamlanması gerekmektedir. Bir kısmı Karma Endüstri Bölgesi (I.Kısmın 08.09.2012 tarih ve 28405 sayılı resmi gazetede yayımlanan 2012/3574 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Endüstri Bölgesi ilan edilmesi) bir kısmı da Serbest Bölge olan ve Filyos Limanı ile entegre bir proje niteliği taşıyan Filyos Vadisi Projesi bölgede muhtemel sanayi gelişimine ve yaratacağı lojistik imkanlar düşünüldüğünde bölge ve çevresi açısından önem arz eden bir projedir. Bölgede; demir-çelik ve yan sanayi, ahşaba dayalı endüstriler, çimento ve çimentoya dayalı mamuller, cam sanayi, kimya sanayi gibi endüstriler gelişerek faaliyet göstermektedir. Giderek daha fazla yer ve altyapıya ihtiyaç duyan bu endüstrilerin Filyos Vadisinde ilan edilen Endüstri Bölgesinde ve Serbest Bölgede yer alacakları öngörülmektedir. Bunların yanında, entegre demir-çelik endüstrileri, petrol rafinerisi ve petro-kimya tesisleri, cam sanayi, metale dayalı sanayilerde bölgede ilave potansiyel yaratılabileceği öngörülmektedir. Bölgede gelişecek endüstriler, liman sayesinde ithal hammaddenin büyük kısmını deniz yoluyla Karadeniz ülkelerinden temin edebilecektir.