GENEL

Kastamonu'da 1,800 Yıllık Roma Mozaikleri Yok Olmaktan Kurtarılıyor!

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde, Paflagonya’nın başkenti Pompeiopolis’teki kazı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Abone Ol

1,800 yıllık Roma villasına ait mozaikler, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya iken, uzman ekipler tarafından gün yüzüne çıkarılıyor. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, mozaiklerin kritik bir durumda olduğunu belirtti.

Kültürel Mirasın Korunması İçin Çalışmalar Sürüyor Pompeiopolis Antik Kenti'nde gerçekleştirilen kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından destekleniyor ve Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük liderliğinde yürütülüyor.

Kazıların odak noktası, villanın billa bölümü. Bu alanda, mozaiklerin bu yıl içerisinde tamamen gün yüzüne çıkarılması planlanıyor.

Yangın ve Su Hasarları Mozaiklerin Bozulmasına Neden Oldu Yaklaşık 1,600 metrekarelik bir alana yayılan Roma villasının mozaiklerinde, önceki yıllarda meydana gelen yangın ve zemindeki suyun neden olduğu oynamalar ciddi bozulmalara yol açtı. Eğer gerekli müdahaleler yapılmazsa, mozaiklerin birkaç yıl içinde tamamen yok olması bekleniyor. Bu bağlamda, ekipler mozaikleri topraktan arındırmak için yoğun çaba sarf ediyor.

"Başkent olarak öncülük etmiş" Mozaik üzerinde yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler veren Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, kazı çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini belirterek, Pompeipolis Antik Kenti’nin, Paflagonya bölgesinin en önemli kenti olarak ön plana çıktığını söyledi. Eliüşük, “Kent, M.S. 2. yüzyılda bölgeye başkent olarak öncülük etmiş. Bu zenginliklere bağlı olarak kentte Roma İmparatorluğu dönemine ait yapı kalıntıları tespit ediliyor” dedi.

Kentin en önemli yapısının Roma villası olduğunu ifade eden Eliüşük, yaklaşık bin 600 metrekare alana oturan bu villanın birbirinden farklı özel odaların bulunduğu büyük devasa bir yapı olduğunu belirerek, “İçerisinde çeşmeler de var ve buna bağlı olarak alt yapı sistemleri bulunuyor. Günümüze ne yazık ki yapının sadece temel seviyesi ulaşıyor” diye konuştu. Yapıda önemli kalıntılara ulaşıldığını anlatan Eliüşük, yapıda ön plana çıkan buluntular arasında mozaiklerin olduğunu aktardı.

“Mozaiklerin konservasyonunu yaptıktan sonra tekrar yerine yerleştirilecek” Mozaiklerin tekrar yerine yerleştirileceğini kaydeden Doç. Dr. Eliüşük, “Pompeipolis kazıları, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün yetkisiyle Taşköprü’de kazı çalışması yapıyoruz. İki ekibimiz kazı çalışması yapıyor. İtalyan ekibimiz, Roma villasında kaçı çalışması gerçekleştiriyor. Bizlerde hem villanın koordinasyonunu sağlıyoruz, aynı zamanda tiyatro da çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 10 yıl önce Roma villasından çıkan bazı mozaiklerimiz vardı. 2002 yılından itibaren ben, Pompeipolis’in kazı başkanlığını yürütüyorum. O tarihten günümüze kadarda mümkün olduğu kadar kazı ile birlikte restorasyonu ön planda tutmaya çalıştık.

 2023 yılında bir mozaiği ortaya çıkardık ve onun muhafazasını tamamlamıştık. Bu yıl planlamamızda da özellikle villanın hem gezilebilir hale getirilmesi hem de konservasyonunun sağlanması amacına yönelik mozaiklerin konservasyonuna başladık. Bu konservasyon çalışmaları bünyesinde Mayıs ayından itibaren bir odadaki mozaiklerin kaldırılmasını gerçekleştirdik. Mozaikler, bulunduğu yerden kaldırıldı ve buradaki laboratuvara getirildi. Bu kaldırma aşamasından sonrada bu mozaiklerin konservasyonu yapılacak ve tekrar yerine yerleştirilecek. Şu anda restorasyonunu gerçekleştirdiğimiz mozaikler daha çok geometrik desenlerin olduğu M.S. 5. yüzyıla ait mozaikler. Önümüzdeki yılda villanın belki de en önemli mozaiği olan figürlü bir balık avı sahnesini betimlendi. M.S. 2. yüzyıla ait bu mozaikleri de yerinden kaldırıp bunların da konservasyonunu sağlayacağız ve bu çalışmaların sonucunda da Roma villasında bunların insanlar tarafından gelinip görülebilecek hale getirmeye çalışıyoruz.

Bu çalışmalarda özellikle Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün desteğini çok fazla hissediyoruz. Onların sayesinde burada çalışmalar yürütüyoruz. Buna ek olarak yerelde bizlere de Taşköprü Belediyesi de destek sağlıyor, belediyemize de sonsuz teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Restore ettiğimiz mozaik, M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerin olduğu bir mozaiktir” Restore ettikleri mozaiğin M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerden oluştuğunu söyleyen Eliüşük, “Zemin mozaikleri o dönemin modasını yansıtan küçük taşlarla, işlenmiş renkli taşlarla oluşturulmuş çeşitli figür ve desenlerdir. Günümüzde bizler halı kullanıyoruz, o dönemde de günümüzde halı desenlerine benzeyen geometrik desenlerden oluşuyor. Figürlü örneklerde bulunuyor. Figürlü örnekler ise daha çok Roma İmparatorluğu döneminde görülüyor. Şu anda restore ettiğimiz mozaik M.S. 5. yüzyıla ait daha çok geometrik desenlerin olduğu bir mozaiktir.

 Yapıları görselleştirmenin bir diğer yolu da o dönemde zeminli mozaik ile kaplamak, duvara firesteel yapmak. Bunlar yapının görkemini ve bezemesini arttırmak ile alakalı. Çalışma prensibi budur. Restorasyonda bizler herhangi bir tamamlama ya da yeniden yapmaya geçmiyoruz. Mevcudu kaldırıp, konservasyonunu yapıp yeniden yerine koyuyoruz. Tamamlama mozaikleri biraz sıkıntılı, bütün bir deseni tutturmak ya da bir görseli oluşturmak çok zor. Bunlara girdiğinizde en ufak bir uygulamanız bile göze çarpacak şekilde olumsuz sonuçlara neden oluyor. Biz, bu yüzden kaldırıp konservasyonunu yapıp yerine koymak yöntemini kullanıyoruz. Herhangi bir ekleme yapmıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Roma villasına ait mozaik, 3-5 yıl daha müdahale etmesek tamamen yok olacak durumdaydı” Roma villasına ait mozaiklerde aşırı bozulmaların bulunduğunu söyleyen Eliüşük, “Bu bozulmanın de temel nedeni zemindeki oynaklıktan kaynaklanıyor. Bu mozaikleri kaldırdığımız salon üzerinde yangında var. Muhtemelen Roma villası da bir yangın geçirmiş ve bu taşlarda bozulmuş. Zemindeki sudan kaynaklı oynamada da mozaiğin dalgalanmasına sebep olmuş. Nasıl asfaltlar bazı yerlerde dalgalı ya da kasisli şeklide olur, mozaikte bu hale gelmiştir. Bu yüzden mozaiği kaldırmamız gerekiyordu.

Mozaiği altından tutan harç, toprak haline gelmiş, hiçbir tutucu özelliği kalmamış. Belki de 3-5 yıl daha müdahale etmesek tamamen yok olacak durumdaydı.

Bizlerde bu yüzden mozaiği öncelikli çalışmalarımızın neredeyse başına aldık ve 2-3 aydır da mozaikle uğraşıyoruz. Belki de 3 ay daha uğraşacağız. 5-6 aylık bir çalışma neticesinde mozaiği tamamen ortaya çıkartıp yerine koymayı düşünüyoruz” dedi.

“Pompeipolis, Paflagonya’nın başkentliğini yapmıştır” Taşköprü’nün Pompeipolis Antik Kenti’ne başkentlik yapmış bir şehir olduğunu söyleyen Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan ise, “Paflagonya’nın başkentidir. Böyle kadim bir şehrin Osmanlı ve Selçuk döneminde de önemi olan bir şehrin böyle bir değere de sahip olması, insanlık tarihinin bütün süreçlerinde dönemsel olarak böyle bir yerleşim yerinin olması bizler için çok kıymetli.

Bu kıymeti de insanlık aleminin bilmesini, duymasını ve bu konuda turistlerin hem bilimsel anlamda hem de tarih açısından hem de görsel anlamda ziyareti açısından Taşköprü’ye çok önemli değer katacaktır. Sadece Taşköprü’ye de değil, Kastamonu bölgemize de bir anlamda da farklılaştıracaktır” diye konuştu.