1 Haziran'dan itibaren ülkemiz yoğun bir normale dönüş gayreti içinde,
Çarşı pazarda yoğunlaşan hareketlilik normalleşmenin biraz kontrolsüz olmasının sinyalini veriyor.
İnşallah iki üç ay süren bu pandemi paniği ve sonuçlarının verdiği hasarı hızla telafi eder ve kontrollü bir normalleşmeyi tüm insanımızın ortak aklı ile başarırız.
Başkanlık sisteminin verdiği hızlı ve pratik karar alma avantajı ile RECEP TAYYİP ERDOĞAN'ın ve Bakanlarının yönetimindeki kamu kurumlarının,
Hızla yaraları saracak ve alım gücünü arttıracak,
üretimi destekleyecek ve
iş gücüne destek olacak hızlı kararları aldığına şahit oluyoruz.
2002'den yani Erdoğan döneminden önce hep zarar ettiği için Kamu bankaları,katılım bankaları ve hatta özel bankalar,
devletten hep destek beklerler,
hatta halka verilmesi gereken destekler bu bankalara gider(hortumlanan bankaların sayısını hatırında tutabilen yoktur.),bu paralar oradanda(laiklik maskesi ile) malum yerlere giderdi.
Devletin hazinesi boşalıncada İMF'ye diz çökülür.
Evvela borç, sonrada talimatları alınırdı.
İMF den alınan borcun,
talimatıda peşinden getirdiğini geçmişteki tecrübelerinden iyi bilen CHP ve İP li yöneticilerin şimdi illada İMF'den yardım alın diye koro halinde tempo tutmaları,
bu talimatlarla ülkeyi tekrar diz çöktürebilmek umudu olsa gerektir.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN dönemi ile artık kamu bankaları zarar eden,
sürekli devletin vergisinden yiyen olmaktan çıktı ve fakir fukaraya katkı sunan, devletin halkı için uygulayacağı hizmetlere aracı olan bankalar oldu.
Yalan dolanla ERDOĞAN düşmanlığı yapanlar aldıkları taktiklerle,
gençleri kolayca kandırabilirler,
çünkü gençler 20-30 sene öncesi yaşananları bilmezler.
Onlar nefse hoş gelen güzel vaadlerle,
sosyal medyadaki yalan dolan algılarla ve
insanların günlük sıkıntılarının istismarı ile kolayca aldatılabilirler.
O çileli günler genç nesile pek te anlatılmamıştır.
Yaşı 35-40'ın üzerinde olanlar ancak devlet bankalarının nasıl hortumlanıp,bazı ailelere nasıl peşkeş çekildiğini iyi hatırlarlar.
Bu bankaların hep zarar yazdığını ve devletinde topladığı vergilerden halkı yerine bu bankalara kaynak aktarmak zorunda kaldığını iyi bilirler.
İnsanımız geçmişi çok çabuk unutuyor veya unutturuluyor.
Algılarla ve yalan yanlış enformasyonlarla nasıl aldatıldığımıza birlikte şahit oluyoruz.
Siz 2002 öncesi,
Yani RECEP TAYYİP ERDOĞAN öncesi herhangi bir devlet bankasının ve hatta herhangi bir kamu kuruluşunun kar ettiğini duydunuz mu?
Tabii ki hemen hayır, hayır diyeceksiniz..........
Mesela,
Zararı artık kapatılamadığı için kapanan bankaları,
Her yıl görev zararı diyerek vergilerimizden kaynak aktarılarak kurtarılan kamu bankaları,
Mesela bugün dünya çapında markamız haline gelen,karlılığı ve başarısı ile göz kamaştıran THY niçin o yıllarda hep görev zararı yazıyordu?
TÜRK TELEKOM neden hep zarar ediyordu?
Bu örnekleri çoğaltmak pek zor değil.
O dönemin aktif siyasetçileri olan,
şimdi de CHP, İP ve diğer partilerdeki yönetici olan siyasiler,
Bizlere hep o hortumcuları, kötü yönetenleri ve o dönemin siyasilerini övüp duruyorlar.
HALKIMIZ SORUYOR;
Kamuda görev zararı dönemini kapatan,karlılıkta ve halka hizmetde yarışan kamu kuruluşlarını bize kazandırarak,
Görev zararını 2002 öncesinde ki dönemde mazide bırakan,
İyi hortumlayanlarla değil,
işinin ehli olanlarla çalışan,
Vatandaşın vergisini kalkınmada ve dar gelirliler için sosyal yardımlarda kullanan kadroları ülkemize kazandıran,
İflas etdiği için İMF nin önüne diz çöküp,üç kuruş borç almak için ithal idareci ve talimatlardan,
Dünyanın 120 ülkesine pandemi dolayısı ile yardım edebilen ülke haline gelmemize ön ayak olan,
RECEP TAYYİP ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI NİÇİN KÖRÜKLENİYOR DERSİNİZ ?....
FAİZ LOBİSİ İSYANDA,
bu faizlerle halkın kanını emmek zor diye haykırıyorlar.
FAİZ düşmanı ERDOĞAN için yeni müttefikler aramaya hız vereceklerdir.
Çokta şaşırmıyoruz.Çünkü çıkar çarkı bozulanlar, o dönemi çok arzulamakta oldukları için bu dönemde görülebilen bazı art niyetli ve makamını suistimal eden bazı isimler üzerinden ERDOĞAN düşmanlığı oluşturarak hedefine ulaşmaya çalışıyorlar.
Halbuki bakıyoruz ki bu art niyetlilerede acımadan cezasını veren ERDOĞAN oluyor.
Aaa birde bakıyorsunuz bunlarda ERDOĞAN düşmanlığında diğerleri ile kardeş oluveriyorlar,
Kol kola ERDOĞANI düşürmek için mücadele ediyorlar.
Bu kadar izahlardan sonra bile bu kamu bankalarının ve katılım bankalarının,TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNİN en düşük faizleri ile
ev kredisi,
taşıt kredisi,
ihtiyaç kredisi ve
tatil için kredi vererek,
destan yazdığını göremeyecek kadar körlere rastlayacağız.
Pandemi sonrası hayatın normalleşmesi ve alım gücünün güçlendirilmesi ile,
üretimin ve tabii ki iş gücününde güçlendirilmesi için üzerine düşenden fazlasını yerine getiren bu kamu kurumları,işlerin iyi gitmesinden mutlu olan halkımızın gönlüne taht kurdu.
Tabii ki ah bir tökezleseler diyenler ve felaket bekleyenler başka fırsatlar aradı.
Şimdi tarihimizin en ucuz kredisini bizlere sunan,
Sosyal yardımlarla garip gurabanın yanında duran,
Kısa çalışma ödemeleri ile insanların işsiz kalmalarına engel olan,
Üç aylık dönemde VERGİ ve SGK tahsilatlarını erteleyerek esnafımıza nefes aldırabilen,
Hayran oldukları ve övüne övüne anlattıkları Avrupada bile,
hastaları yoğun bakım veya hastanede oda kalmadığı için koridorda yatıran
ağır hastaları ve aman evden çıkmayın denen hastalarıda isyan ederken,
Ülkemizde yoğun bakımların yeteri kadar olması,
Lüks otel hizmeti ile tedavi yapılabilme şartları ile bütün bu imkanları halkımıza sunulması,
Güçlü hazinesinden ve güçlü yerli ve milli yöneticilerin gücünden güç alması,
Eskiden hep olduğu gibi ve şimdide CHP ve İP yöneticilerinin dediği gibi evvela İMF den borç alacaksın,
sonra bütün siyasilerle emrinde olacaksın anlayışını elinin tersi ile iten,
MiİLLİ ve YERLİ LİDERİMİZ,
RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A teşekkür etme zamanı olsa gerek.
|
|
FAİZDEN GEÇİNENLER YENİ YENİ OYUNLAR PEŞİNDE Mİ ?
Bunlar da ilginizi çekebilir