ZONGULDAK

Eylem Ertuğrul, şike iddialarını Meclis'te yeniden gündeme getirdi!

CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, bugün TBMM'de gündem dışı söz alarak "Türk Futbolunda Gündeme Gelen Şike ve Teşvik Primi" iddiaları üzerine konuştu.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, bugün TBMM'de gündem dışı söz alarak "Türk Futbolunda Gündeme Gelen Şike ve Teşvik Primi" iddiaları üzerine konuşma gerçekleştirdi.

Konuşmasında, Zonguldak Kömürspor'un küme düşürülmesi iddialarını da gündeme getiren ERTUĞRUL, "Türk futbolu hiç olmadığı kadar siyasileştirildi. Kulüpler neredeyse siyasetin arka bahçesi haline geldi. Bu da tüm camialara ve fair play ruhuna büyük zarar veriyor. Futbolseverler şeffaf bir federasyon istiyor. Kurulların ahbap-çavuş ilişkisiyle oluşturulmadığı bir federasyon istiyor! Şu anda da Zonguldak Kömürspor'un küme düşmesiyle ilgili süreç devam ediyor. Etik kurulundan, tüm spor camiasının ve futbolseverlerin yüreğini soğutacak adil bir karar verilmesini bekliyoruz.  Zonguldak Kömürspor yönetimi ve taraftarları seslerini duyurmak için 26 Mayıs Pazar günü saat 15:00'da Zonguldak'ta bir futbolda adalet yürüyüşü gerçekleştirecekler. Adalet, sadece futbol için de değil, tüm spor dallarında ülkemizin ilerleyebilmesi için elzemdir. Her birimizin isteği ve ortak görüşü temiz futbol!" ifadelerini kullandı. 

Eylem Ertuğ Ertuğrul'un şike iddialarına yönelik yaptığı konuşma şu şekilde;
"Sayın Başkan, Değerli milletvekilleri,
Türkiye, her alanda artan sıkıntılara, skandallara ve sarsıntılara sahne olmaktadır.
Belirli aralıklarla gündeme gelen ve toplumsal vicdanı da etkileyen olaylar
vatandaşlarımızı kaygılandırmaktadır.
Bunlardan birisi de Türk Futbolunda zaman zaman gündeme gelen şike ve teşvik primi
iddialarıdır. Şike iddialarının bu kadar sıklıkla gündeme gelmesi Türk sporunun
içinden çıkılmaz tehlikeli bir alana girdiğini açıklıkla göz önüne sermektedir.
Bilindiği gibi futbol artık bir endüstri kurumu haline gelmiştir. Sporun gelişmesi,
kitleleri peşinden sürüklemesi, beraberinde bir takım sorunları da getirmiştir. Spor,
yozlaşmaya başlamıştır. Başarıyı elde etmek için spor ahlakına uymayan bir takım
davranışlar ulusal ve uluslararası organizasyonlarda sahne almış; adeta müsabakaların
önüne geçmiş, günlerce kamu oyunu medya yoluyla oyalamış ve halen de oyalamaya
devam etmektedir.
Günümüzde Türkiye’nin küçük bir ilçesindeki amatör takımın maçı dahi dünyanın her
yerinden takip edilebilmektedir. Yerel ve uluslararası bahis firmaları tarafından, bu
maçlara dahi bahis oynatılabilmektedir. Sanal bahisin yaygınlaşmasıyla yasadışı bahis
de arttığından futbolda etik dışı olaylar daha fazla olmaya başlamıştır.
Değerli Milletvekilleri,
Bildiğiniz gibi şike, bazen yedeklerden oluşan bir kadroyla sahaya çıkılmasıyla, bazen
oyuncuların maç içindeki davranış biçimleriyle, bazen hakem oyunlarıyla, bazen de
teşvik primi verilmesi suretiyle gerçekleştirilmektedir.
Haftalardır bir şike iddiasını bizler de gündemde tutmaya çalışıyoruz. Zonguldak
Kömürspor’un küme düşürülmesi ile bir şike olayı daha gündeme oturdu. 2. Lig
Beyaz Grup'un 37. haftasında oynanan Ankaraspor - Nazilli Belediyespor maçı tek bir
şut dahi atılmadan bitirildi. Bu durumun futbolun olağan akışına da ters düştüğü
aşikar. Üstelik maç esnasında, rakip takımın kalecisinin ve defans oyuncularının gol
atmak için atağa kalkan futbolcuyu saha içinde azarladığı da göze çarpan bir diğer
durum. Burada net bir şekilde kulüplerin beraberlik üzerine anlaştığı görülüyor.
Böylece de Zonguldak Kömürspor küme düşürülmüş oldu.
4 bahis sitesinin verilerine göre “Ev sahibi kazanır” bahsine oynanan oran toplam 661
Avro. “Misafir takım kazanır” diyerek bahis oynayanların toplam yatırdığı para 17
Avro. Beraberlik için yatırılan ise 30 bin 954 Avro yani 1 milyon lira. Bu konuda çok
ciddi bir kamuoyu oluştu. Olay ulusal basında da yer buldu.

Yazık değil mi emek veren, ter döken futbolculara?
Yazık değil mi yağmurda karda kışta çile çeken cefakar taraftarlara?
Yazık değil mi Türk futboluna? Yazık!
Şike iddiaları daha önceki senelerde de mecliste araştırılmak üzere gündeme gelmiş;
kurulan komisyonlar olduğu gibi, kadük kaldığı için sonuçlandırılamayan önergeler de
olmuştur. Ancak yolsuzluk gerçeğinin toplumsal adaleti gölgelediği bir dönemde,
Zonguldak Kömürspor’un düştüğü haksız durum da gözetilerek futboldaki bu olayların
önüne geçilmesi gerekmektedir. Türkiye Profesyonel ve Amatör Futbol Liglerinde
teşvik primi ve şike olaylarının özellikle de hatır şikesinin her dönemde olduğu
görülmektedir. Ancak ne yazık ki gerçekleşen “teşvik primi” ve “şike” olaylarının
çok az bir bölümü cezalandırılabilmiş,  büyük bir bölümü ise cezasız bırakılmıştır.
Zira Türk Futbolu hiç olmadığı kadar siyasileştirildi. Kulüpler, neredeyse siyasetin
arka bahçesi haline geldi. Bu da tüm camialara ve fairplay ruhuna büyük zarar veriyor.
Federasyon, yakın geçmişte spor ruhuyla yetişmiş, futbola katkı vermeyi amaçlamış,
başkanlık koltuğunu maddi ve siyasi güç kaynağı olarak görmeyen idarecilerin
yönetimindeydi. Ancak futbolun endüstrileşmesi federasyonun da siyasetin
yörüngesine girmesini kaçınılmaz hale getirmiştir. Buradaki asıl gerekçe, ülkede
futbolun geniş bir yer tutması ve siyasetin futbolsever kitleyi oy potansiyeli olarak
görmesidir. Örnek olarak, yakın geçmişte küme düşmesi gereken 3 takımın siyasetin
talimatıyla ligde tutulmuş olmasını anımsatmak istiyorum.
Futbolseverler, şeffaf bir federasyon istiyor!
Kurulların ahbap çavuş ilişkisiyle oluşturulmadığı bir federasyon istiyor!
Şuanda da Zonguldak Kömürspor’un küme düşmesiyle sonuçlanan olaylarla ilgili
iddialar, federasyon etik kuruluna sevk edilmiş durumda. Etik kurulundan, tüm spor
camiasının ve futbolseverlerin yüreğini soğutacak adil bir karar verilmesini bekliyoruz.
Zonguldak Kömürspor yönetimi ve taraftarları seslerini duyurmak için 26 Mayıs Pazar
günü saat 15:00’te Zonguldak’ta bir futbolda adalet yürüyüşü gerçekleştirecekler.
Adalet, sadece futbol için değil, tüm spor dallarında ülkemizin ilerleyebilmesi için
elzemdir. Her birimizin isteği ve ortak görüşü temiz futbol! Hiçbir kulübün
sporcularının ve taraftarlarının haklarının yenmemesidir."