ERMED olarak, yasanın bu haliyle uygulanması durumunda, ülkemizde ifade ve basın özgürlüğü açısından riskler barındırdığı görüşündeyiz.
Basın mensuplarınca, kaynağından verilen bilgilere ve beyanlara dayanarak yapılan haberlerde, beyanların doğruluğu öncelikle kaynağı bağlar. Bu haliyle, kaynak beyanına dayanan haberlerinde, kaynağın gerçekliği sorgulanabilir beyanları yüzünden basın emekçilerinin yargılanabilmesi söz konusu olabilecektir. Düzenlemenin dar yorumlanması halinde, aynı haberleri internet ortamında paylaşan vatandaşlar dahi yargılanabilecektir.
ERMED olarak, “Gerçeğe aykırı bilgi” kavramının, kamusal yararın ve kamuoyunun bilgi edinme hakkının gerektirdiği durumlarda bile, basın mensupların, çeşitli saiklerle oluşturulan kurguları sorgulama şansını sınırlayacağı görüşündeyiz.
Bu kavramın değerlendirilmesi ve bu kavrama dayanarak uygulanacak yaptırımların, aynı zamanda siyasi boyutu olan bir kamu gücüne herhangi bir şekilde tabi kılınması, halkın haber alma ve kanaat özgürlüğünü kullanmasını hedefleyen özgür, demokratik bir basın açısından editoryal bağımsızlığı zora düşürebilecek, sansürü dayatacak, oto sansürü meşrulaştıracak sonuçlar doğuracaktır.
Düzenlemenin, yerel basın kuruluşları ve basın mensuplarının cari durumunun iyileştirilmesine hizmet etmeyen, hatta kamu ilanları ve basın kartlarının dağıtımında oluşacak yeni şartlar dolayısıyla ortaya çıkan, karşılaması daha zorlaşan yükümlülüklerden ötürü, tam tersi bir duruma yol açabilecek unsurları da barındırdığı görüşündeyiz.
ERMED olarak, her türlü yasal düzenlemenin, görevi haber alma hakkını kullanmak, halka veri sağlamak olan meslektaşlarımızın farklı ve özgür bakış açılarını koruma ve yansıtma esasına dayanarak yapılması gerektiği görüşünde ısrar ediyoruz. Bu bağlamda söz konusu yasanın, konunun en etkilenen tarafı olan gazetecileri temsilen meslek örgütlerinin de katılımı ile oluşturulacak bir üst platformda yeniden gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz."