Zonguldak’ ın Çaycuma ilçesinde çocuk istismarına karşı yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi.
Bağımsız Kadın Platformu öncülüğünde yapılan ve sivil toplum kuruluşları ile bazı siyasi partilerin destek verdiği yürüyüş düzenlendi. Etkinlikte ıslıklar, alkışlar ve düdük sesleri Çaycuma’dan yükseldi. Cumhuriyet Meydanı’nda Bağımsız Kadın Platformu Başkanı Nilgün Çelik konuşma gerçekleştirdi. Çelik, “ Bugün burada nüfusumuzun yaklaşık üçte birini oluşturan çocukların yaşadıkları sorunlara parmak basmak, küçük yaşta evlendirilmeleri gibi dile getirirken bile içimizi acıtan bir olguya isyanımızı haykırmak için toplanmış
bulunuyoruz.
Türkiye’ de ne yazık ki çocuk hakları gerilere gidiyor ve derinleşiyor.
Üzüntüyle ifade ediyoruz ki, çocuklar ihmal ve istismara uğruyor ve yapanlar cezasız kalıyor. Çocuklar okulda olmaları gereken yaşlarda çalıştırılıyor. Çocuklar gittikçe artan baskı ve şiddet ortamından olumsuz etkileniyor.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi kız çocukları erken yaşlarda evlendiriliyor, fiziksel ve ruhsal olarak taşıyamayacakları ağır yüklerin altına sokuluyor. Fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimlerini tamamlamamış çocukların, yetişkinlerin zoruyla evlendirilmesi giderek büyüyen bir sorun olmaya devam ediyor.
Hepimiz biliyoruz ki, çocuk yaşta anne olan kız çocuklarının bedenleri ve ruhları üzerindeki tahakküm affedilmesi mümkün olmayan suçtur. Ülkemiz hepimizin yüzünü kızartan bu utançtan artık kurtulmalıdır. Çocukların tam da kendisini
tanımaya başladığı, fiziksel ve ruhsal yönden birçok değişimle karşı karşıya kaldığı, toplumda nasıl bir rol çizeceğine karar verdiği ergenlik dönemine denk yaşlarda evlendiriliyor. Çocuk yaşta yapılan evlilik, bireyin, bu süreçleri sağlıklı olarak tamamlanmasını engelliyor, yaşamı boyunca fırsat eşitsizliğine maruz kalmasına neden oluyor.
“ Çocuk gelinler istemiyoruz”
Küçük yaşta zorla yapılan evliliklerin mağduru çocuklar olduğunu vurgulayan Çelik, “ Çocuk gelinlerin yaşadığı dram, bu nedenle basit bir hak ihlali değil, açık bir zulümdür. Bizler, gazetelerde 12'sinde evlenen, 13'ünde doğuran, 14'ünde yaşamanı kaybeden "Çocuk gelin" haberleri okuyor, bunlara kahrediyorduk.
Son günlerde bunun 6 yaşa kadar indiğini görmek içimizdeki duyguyu isyana dönüştürdü. 6 yaşında bir çocuğun annesi babası tarafından gelinlik giydirilerek bir adama verilmesini bu ülke çocuklarının tamamına karşı işlenmiş bir suç olarak görüyoruz. Başta bu duruma sebep olan aile olmak üzere sorumluluğu olan herkesin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Daha dün basına yansıyan bölgemizde yaşanan çocuk istismari haberi ile sarsıldık. 9 yaşından beri öz babası tarafından cinsel istismara uğramış. 15 yaşında jandarmaya giden kız çocuğumuz için kahrolduk.
Anayasamızda çocuklarımızın pozitif ayrımcılık olarak korunması "sosyal devlet" ilkesine uygun olarak eğitilip öğretilmesine yönelik hükümler bulunurken, çocuk yaşta evlendirmeler hangi nedenle olursa olsun yasal sayılamaz, kabul edilemez. Bu durum toplumun her kesiminde görülen, gelenek veya inanışlar bahane edilerek normalleştirilemez. Ayrıca çocuk gelin sorunu yalnızca cezaların arttırılmasıyla önlenebilecek kadar basit bir sorun da değildir. Asil çözüm, toplumda yapılacak olan zihniyet değişikliğinin sağlanması ve bu durumu normalleştiren her türlü algı ve düşüncenin reddedilmesi
gerekir. Başta aileler, kanun koyucular, din görevlileri, ülke yöneticileri, kamu görevlileri, eğitimciler olmak üzere hepimize sorumluluk düşmektedir.
Gelin el ele verelim, bu utanca son verelim ” dedi.
Mağdur çocukları anlatan şiir okundu. Gözyaşları arasında duygusal anlar yaşayan kadınlar alkış tutarak seslerini duyurmak istedi.
Meydan’da başlayan yürüyüş Atatürk Anıt’ına kadar devam etti, ardından dağıldı.