BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM

Abone Ol

DEM Partinin 29 Ekim mesajı

"Cumhuriyet’in kuruluşunun 101. yılındayız" denilen açıklamada, "Doğruları, yanlışları ve eksikleri ile 100 yılı geride bırakan Cumhuriyet, bugün de toplumsal barışını tesis etmiş ve çoğulcu toplum yapısına uygun Demokratik Cumhuriyet hedefine ulaşmayı bekliyor" ifadeleri kullanıldı.

Mesajın devamında şu ifadeler yer aldı:

"Demokratik Cumhuriyeti inşa etmek ve geliştirmek bizlerin hedefidir. Demokratik Anayasa, özgür ve eşit yurttaş, demokratik toplum ve hukukun üstünlüğü temelinde Cumhuriyeti demokratikleştirme hedefimizi Türkiye halkları ile bir kez daha paylaşıyoruz."

Lafı evelemek, gevelemek bu her halde, Dem Parti ve ondan öncekiler asla gerçek amaçlarını göstermediler de , söylemediler de, yani Karadeniz’de bir deyim var: “Öpmeye Merağım Yok, Sorarım Yanağın Nerde”

Tüm kamuoyunun gördüğü ama kendilerinin mertçe söylemediği gizli ve asıl hedeflerini hep sakladılar.

Irkçılığın her türlüsünü savunan asla objektif düşünemez ki buna örnek : kendilerini dünyanın egemen sınıfı olarak gören emperyalistler en büyük kafatasçılardır, örneğin AB denen topluluk Türkiye vatandaşı olan bizleri- etnik kökeni ne olursa olsun- her zaman bir alt sınıf olarak görmüştür, buna bir örnek vereyim, medyada yayınlandı, Almanya’da bir çöp konteynerine yazılan Türkçe uyarı yazısı: “Çöpünü Buraya At Mehmet!”  Veya yaklaşık 40 yıldan fazladır bizi kapısında bekletmeleri ve asla almayacaklarını bildiğimiz halde umarsız bir şekilde kapılarında bekledikçe yaşadıkları vahşi ego! Bütün bu ve benzeri davranışların ne anlama geldiğini uzun uzadıya anlatmaya gerek yok…

İngilizler: Çağımızın en büyük kafatasçılarıdır ve tüm dünyayı “biz ve ötekiler” olarak görürler, ülkemizde olsun başka ülkelerde olsun birçok siyasi ve dini entrikalarda her zaman baş rolü oynamışlardır, zamanı gelince mikser gibi çalkalamış ve kenara çekilmişlerdir, işin bir de paradoks yanı var ki içler acısı: Bizim ülkemiz insanları bir olayda onlarca-yüzlerce can kaybı yaşasa kılı kıpırdamayan İngilizlerin saray eşrafından köpekleri hamile kalsa ülkemizde manşet haber olması işte bu paradoksu ben çözemedim.

ABD: Dünyanın baş belasıdır ve derler ki: ABD de darbe olmaz çünkü ABD de ABD Büyük Elçiliği yoktur.” Bu ülkenin çıkarları tüm dünya insanlarının üstündedir ve gözünü kırpmadan binlerce insanın ölüm projelerini yapar, uygular-uygulatır, genellikle eliyle ateşi tutmaz yerli ve işbirlikçi maşalar kullanır ki bu maşalar pirincin içindeki beyaz taşlar gibidir.

Bu yüksek ego sahibi ülkelerde kendinizi kabul ettirmek istiyorsanız: Edebiyatçı da olsanız, aktivist de olsanız, sanatçı, siyasetçi veya başka bir şeyde olsanız , etnik kökeniniz ne olursa olsun bu yüksek egolu ırkçı ve faşist ülkelerde makul adam yerine konmak istiyorsanız en kolay yol Türkiye’yi aşağılamak, suçlamak, etnik kökeninizden dolayı baskı altında olduğunuzu söylemek yeterlidir, bunlara örnek vereceğim o kadar çok yazar, sanatçı, siyasetçi ve aktivist var ki FETÖ denen canavar bunların eline su dökemez.  

Gerek Kurtuluş Savaşı ve gerekse cumhuriyetin kuruluş aşamasında neler olduğu, şartların nasıl zor ve seçeneksiz olduğu, dünyanın emperyalist ülkelerine bir avuç Anadolu halklarının nasıl ölümüne direndiği ve kazandığı ve daha bir çok dramatik hikayeleri bilmeyen varsa; ne Türk’üm,  ne Kürt’üm, ne Laz’ım, ne de başka bir etnik kökendenim desin, eğer bütün bunları bildiği halde hala o şartlarda kurulan cumhuriyetin doğruları-yanlışları-eksikleri  olduğunu söylemek demek; mertçe gizli gündemlerini söylemeden lafı evelemek-gevelemektir. Elbette Cumhuriyetin doğrularının yanında tarihsel süreç içinde demode olan ve değişmesi gereken kuralları da olacaktır, çağa ayak uyduramazsa zaten ayakta duramaz ama bu çağa ayak uydurma bahanesi altında gizli gündemlerinin olduğu havuza kirli su dolduranların önce kendi ellerini temizlemesi gerekmez mi?

İç sorunlarımızı akıl ve mantık çerçevesinde, tüm insanımızı bağrına basan, ülke çıkarlarını ön planda tutan çözümleri biz yapmazsak bizim dışımızda kalan ve kem gözleri ülkemizde olan ırkçı-faşist ,egosu tavan yapmış olan ülkelerin her zaman bizler için planladığı gizli gündemleri vardır ve bu planlarını uygulamak için piyon olarak bizleri kullanırlar, işleri bitince en önce piyonları yok ederler, bu hep böyle oldu, işin raconu budur, işin başka bir raconu da: “ Gizli döllenen aşikar doğurur”  misali bize dayatacakları çözümlerde yaşanacak  sancılar hepimizin canını çok acıtır, gelin. “ Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım, Başka Türkiye Yok!”