Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz yediden yetmişe herkesi çok büyük sıkıntılara soktu. Çalışanlar, memurlar, emekliler geçim derdinde olan tüm vatandaşlar geleceği konusunda kara kara düşünürken Devletin aldığı tedbirlerin nasıl sonuçlanacağını ve ne şekilde rahatlayacaklarını merakla bekliyor.
Bilindiği üzere Türkiye 2 kez üst üste yakın zamanlarda iki seçim dönemi geçirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra 31 Mart’ta da Belediye yerel seçimleri gerçekleşti. Bu seçim çalışmalarında ciddi oranda gerek iktidar ve gerekse muhalefet partilerinin harcadığı rakamlar dudak uçuklattı. Gelinen noktada ise ekonomide büyük sarsıntılar meydana geldi, dolaysıyla da bu tablonun sonuçları hepimizi etkiledi.
Mali disiplinin bozulması üzerine de Merkez bankası faiz oranlarını iyice yukarıya çekerek para akışını bankalarda toplamak istese de döviz ve altında inanılmaz tırmanışlar oldu, olmaya da devam ediyor. Parası olanlar kimileri banka faizine kimileri de altın ve dövize yatırım yaparak değerlendirmede bulunuyorlar.
Gelinen noktada Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinin ardından her alanda tasarruf tedbirlerinin alınması gerektiği üzerine çıkan karadan sonra Devletin her kesiminde bu tedbirler uygulanmaya başlarken yatırımların da acil ihtiyaçlar dışında olanlara kesinlikle dur denildi.
BELEDİYELERİ SIKINTI BASTI
KUCAKLARINDAKİ BOMBA
31 Mart’ta yapılan yerel seçimler sonrasında büyük bir sevinç ve mutlulukla makam koltuğuna oturan başkanlar kucaklarında adeta BOMBA buldu. Bu bombanın adı da yüksek rakamlar içeren giden başkanların borçlarıydı.
İktidar ve muhalefet Belediye Başkanları bırakılan bu borçlardan dolayı verdikleri projeleri nasıl hayata geçirecekleri konusunda oldukça rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Devletin aldığı tasarruf tedbirleri sonunda ellerinin kollarının bağlandığını söyleyen Belediye Başkanları bundan sonra kendi yağlarıyla kavrulmaya başlayacaklar. İşçi maaşlarını dahi ödemekte zorlanmaya başladıklarını belirtiyorlar ama buradan şu hatırlatmayı da yapmak gerekirse bunun böyle olduğunun zaten farkındalardı ve Belediye Başkanlığı makamının “Ağlama duvarı” olmadığını hatırlatmak isteriz.
Madem ki çıkıldı er meydanına bu meydandan kaçmak, şimdiden havlu atmak hiç yakışık olmaz. Sizleri o makama getiren vatandaşa verilen sözleri bir şekilde tutmak da en asli göreviniz olmalıdır. Belediyenin var olan kaynaklarıyla hizmet kervanını sürdürmek en başarılı yol anlamındadır. Bu makamların A-B partisi falan olmaz hizmet etmek en asli görevinizdir.
ENFLASYON CANAVARI DÜŞMEK BİLMİYOR
Türkiye vatandaşları birinci derecede tüm toplumu ilgilendiren enflasyon canavarından bir an önce kurtulmak ve ülkeyi rahatlığa kavuşturacak tedbirlerin sonuçlarını beklemeye başladı ve bu konuda yapılan açıklamalarda da aşağıya doğru inişlerin başlandığı ifade edilse de özellikle zincir marketlerde değişen bir şeyin olmadığı gözlemleniyor. Yapılan sıkı uygulamalar ve cezalar da bu zincir marketlerin bir kulağından giriyor, diğer kulağından çıkıyor. Hemen her gün değişen rakamlar bu marketlere giden vatandaşlara illallah dedirtmeye devam ediyor. Vatandaşın kanını emmeye devam ediyorlar. Çok daha caydırıcı tedbirler uygulanması isteniyor. Kazanmak ve kar etmekten başka bir dertleri olmayan bu marketlerin kafalarına göre yaptığı bu acımasızlığa Devletimizin artık Dur demesi bekleniyor. Türkiye Cumhuriyet vatandaşları bu tür gaddarca uygulamaları asla hak etmiyor.