BARTIN

Belediyede yolsuzluk iddialarına cevap!

Bartın'ın Amasra ilçesindeki belediyeye ait itfaiye müdürlüğü ve garaj amirliği içindeki benzin deposundan sivil araçlara mazot verilerek yolsuzluk yapıldığı iddiasına cevap geldi.

Abone Ol

Bartın'ın Amasra ilçesindeki belediyeye ait itfaiye müdürlüğü ve garaj amirliği içindeki benzin deposundan sivil araçlara mazot verilerek yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla bir ihbar mektubu, Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletildi. İddiaların üzerine savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Ancak güvenlik kamera görüntüleri ve mektupta yer alan isim ve adres bilgileri üzerinde yapılan incelemelerde çeşitli detaylar ortaya çıktı.

İhbar mektubunda, 23 Ocak 2024 tarihinde Amasra Belediyesi'ne ait garaj amirliği ve itfaiye amirliği ortak kullanılan alanda özel araçlara mazot verildiği iddia ediliyordu. Ancak inceleme sonucunda mektupta yer alan isim ve adresin sahte olduğu, belirtilen olay tarihinde meydana gelmediği ve güvenlik kameralarının saatinin yaklaşık 1 saat 40 dakika geri olduğu tespit edildi.

Sivil araç ile belediyeye ait benzin deposundan haksız yere mazot aldığı ileri sürülen Berkay Dal ilk kez konuştu. Belediyeye ait depodan yakıt aldığını doğrulayan Berkay Dal, aldığı mazotun kamu menfaatine kullanıldığını kaydetti. Belediyenin sözleşmeli avukatı olduğunu hatırlatan Dal, yakıtın belediyenin tarafı olduğu davalara katılmak amacıyla alındığını ifade etti. Dal, yaşananları şöyle anlattı:

“10 Ocak 2024 tarihinde Zonguldak İdare Mahkemesi’nde Amasra Belediyesi’nin tarafı olduğu bir duruşma vardı. Ben de Amasra Belediye Başkanlığı’nın sözleşmeli olarak avukatlığını yapıyorum. Duruşma gününden önce başkanımıza haber verdim. Duruşmaya nasıl gidileceğini sordum. Kendisi araç tahsis edilemeyeceğini söyleyerek, kendi aracımla duruşmaya gitmemi rica etti. Gidiş dönüşte harcanacak yakıtın da belediyeden iade edileceğini söyledi. Zaten aracım da ofisin üzerine kayıtlı, ayrıca biz avukatlar da kamu görevi ifa ediyoruz. Kamu menfaatine aracımı tahsis ettik. Bartın’dan yola çıktım, çıkışta benzin istasyonuna gidip çeyrek depo olan yakıtımı belediyeye hak geçmemesi için kendime ait parayla doldurdum. Bunun da evrakı, makbuzu mevcut. Emniyet ile de paylaştım. Sonra Zonguldak İdare Mahkemesindeki duruşmaya gittim. Duruşmaya girdikten sonra geri döndüm. O gün Amasra’ya dönüş yapmadım. Aracın lastiği patladı, çivi girmiş, onu yaptırdım. Onu da kendi paramla yaptırdım. Vakit geçtiği için de Bartın’daki evime gittim. Ertesi gün Amasra’ya geldim. O gün yine Bartın’da Amasra Belediyesinin taraf olduğu, Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 14.00’de duruşma vardı. Başkanı aradım, ilçeye geldiğimi söyledim. Kendisi de, ‘Ne kadar yakıt harcadın’ diye sordu. Ben de, ‘Çeyrek depo olmamış’ dedim. O da, ‘Git belediyenin garajına, harcadığın kısmını takviye edecekler’ dedi. Gerekli evrakları hazırladıktan sonra gittim garaja, iade işlemi gerçekleştirildi. Ondan sonra da Bartın’daki belediyemizin müşteki olarak taraf olduğu Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya katıldım. Hem Zonguldak’a hem de Bartın’a gittiğime ilişkim görev yazım mevcut. Burada tarihi, saati, gideceğim duruşma, yakıtın verileceği taşıt ve plakası da yazıyor. Kamu menfaatine olan bir iş için bu belgeler düzenlendi.”

Avukat Dal, isim ve adresi sahte çıkan ihbar mektubunda yer alan “11.01.2024 Perşembe günü saat 11.25’te Amasra Belediyesine ait garaj amirliği ve itfaiye amirliğinin ortak kullandığı garaj alanında özel şahısların araçlarına mazot doldurduğunu gördüm” ifadesinin de doğru olmadığını savundu. Mektupta geçen olay gününe ilişkin saatin gerçek saatten 1 saat 40 dakika daha geride olduğunu belirten Dal, ihbarda kullanılan ‘gördüm’ kelimesinin ise doğru olmadığını savundu. Kendisini gördüğünü söyleyen ihbarcının yazdığı saatin aksine öğlen saat 13.00-13.30 arasında olay yerinde bulunduğunu kaydeden Dal, “Belediye garajından yakıtı aldıktan sonra Bartın’daki duruşmaya gitmek için Amasra’dan çıktım. Ben Amasra’dan saat 13.00- saat 13.30 civarında çıktım. Çıkmadan hemen öncesinde yakıtı da almıştım. Yani yine saat 13.00 sıralarında yakıtı aldım. Burada bir tezat var. İhbarcı her kim ise, belediyenin kamera kayıtlarındaki saati esas alarak dilekçesini yazmış. Gerçekte saat 13.00 civarı olması gerekiyor. Güvenlik kameralarında ise ihbarcının belirttiği gibi saat 11.25 olarak gözüküyor. Arada 1 saat 40 dakika civarında fark bulunuyor. İhbarcı kendi adını, soyadını sahte olarak yazdığı gibi, kamera kaydını izlemiş, ihbarı da ona göre yazmış. Beni saat 11.25 sıralarında yakıt alırken gördüğünü söylüyorsa yalan beyanda bulunmuş. Çünkü beni o saatte orada görme şansı yok. Olmayan bir şeyi göremezsin. Zaten saat 14.00’te de Bartın’da duruşmam var. Ayrıca kamera saatinin yaklaşık 1 saat 40 dakika civarında geri olduğu bilinen bir gerçek. İhbarcı da, bu işi tezgâhlayanlar da kamera görüntülerindeki saate göre bu dilekçeyi yazmışlar. Ama bu saati gerçek saatmiş gibi yazmışlar” şeklinde konuştu.

Savcılık tarafından ifadeye çağrılan Belediye Başkanı Recai Çakır ise, mazot yolsuzluğu iddiası ile ilgili tüm kayıt ve verileri savcılık ile paylaştıklarını belirtti. Kendisinin siyasi bir komplonun içine çekilmek istendiğini söyleyen Çakır, “Bu iddia Amasra Belediyemizin sözleşmeli avukatının, belediyenin davasının görüldüğü Zonguldak’taki İdare Mahkemesi’ne ofisinin aracı ile gidip gelmesi, bizim de kendisine süreçte yaktığı 20 litre yakıtı iade etmesiyle ilgili. Bu konuda sahte isim, sahte adres bilgisi ile savcılığa ihbar mektubu var. Bizler savcılık makamının talebi olan görüntü ve belgeleri kendilerine ilettik. Göreve geldiğimizde garaj ve itfaiye amirliği bölgesi 6 kamera ile izleniyordu, hatta 2 kamera da bozuktu. Benim talimatım ile 26 kamera izlenmeye başladı. Gerekli tüm kayıt ve veriyi ilgili makamlarla paylaştık. Seçimlere kısa süre kala böyle algı operasyonları ile süreci bulandırmanın etik olmadığı kanaatindeyiz. Bizim Amasra’da en güçlü yanımız şeffaflığımızdır. Her işimizi şeffafça yaparız, tüm verileri şeffafça yayınlarız. Kamuoyu ile basın ile gerekli, ilgili kurum ve kuruluşlarla gerekli bilgileri paylaşmaya her zaman hazırız. Kimse öküz altında buzağı aramasın. Sağlıklı bir seçim süreci geçirelim istiyoruz. Bu iddialar şahsi menfaati bozulanlarla ilgili de olabilir. Tabii yaşananlar aynı zamanda siyasetin ilgi alanına da girer. Siyaseti etik yapmak gerekir. İlkelerimiz gereği, şeffaf, adil yönetim tarzımızdan rahatsız olan örgütlü bir kumpanyanın siyasetçe değerlendirildiği kanaatindeyiz. Amasra halkına sorabilirsiniz. Bize böyle bir iddia yapışmaz. Siyaseten rekabete her zaman varız. Ama bel altı olmaması, seçim sürecinin sağlıklı yürümesini sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

Başkan Çakır, iddia edildiği gibi bir yolsuzluk varsa ortaya çıkarılması, yoksa da isimsiz mektup, sahte adres ve doğru olmayan beyanlarda bulunanların tespit edilmesi için suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti. Sürecin yakın takipçisi olacaklarını söyleyen Çakır, “Bizim de kuşkularımız var. Belki kurum içerisinden, belki kurum dışından sahte belgeyle, adresle algı operasyonu olduğudur. Buna alet olanların da takibini istiyoruz. Suç duyurusu yoluyla savcılıktan talepte bulunduk. Biz sürecin tüm yönleriyle açıklığa kavuşturulmasını, belediyemizin, şahsımın, üyesi bulunduğum siyasi partinin zan altında kalmaması adına özellikle önemsiyoruz. Bu komplonun ortaya çıkarılması için de sonuna kadar olayın takipçisi olacağız” diye konuştu.

İHA

Bartın Haberleri