KASTAMONU

Batı Karadeniz'de Antik Gizemlerle İki Bin Üç Yüz Yıllık Nekropol Keşfedildi!

Batı Karadeniz antik çağa ait mezarlar ve dini yapıların bulunduğu yeni bir keşif yapıldı. Bölgenin gizemli tarihini gün ışığına çıkarıyor.

Abone Ol

Kastamonu Üniversitesi önderliğinde yürütülen arkeoloji projesi, İnebolu ilçesinde tarihi bir keşife imza attı. 

"İnebolu, Bozkurt, Abana (MÖ 1. Binden - MS 10. Yüzyıla) Yüzey Araştırması" adlı proje kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar, 2.300 yıl öncesine ait önemli buluntular ortaya çıkardı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle sürdürülen araştırmalar, İnebolu'nun antik dönemdeki ekonomik gücü ve kültürel yapısını aydınlatan mezarlar, kilise yapıları ve çanak çömlek parçaları gibi unsurları gün yüzüne çıkardı.

Proje ekibi, bölgedeki araştırmaların sonuçlarını içerecek detaylı bir kitap hazırlamayı hedefliyor. Ayrıca, arkeolojik çalışmalar neticesinde tespit edilen nekropol, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillendi. İnebolu'daki keşifler, bölgenin yerleşim tarihini daha da geriye götürebilecek yeni ipuçları sunma potansiyeline sahip.

Kastamonu Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. H. Asena Kızılarslanoğlu, yapılan çalışmaların önemine vurgu yaparak, bölgenin kültürel ve turistik potansiyeline katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti.

“İnebolu, Bozkurt, Abana ve dolayısıyla Kastamonu’nun tarihi süreci hakkında veri elde etmeyi amaçlıyoruz”

Üç yıldır İnebolu’da yüzey araştırmasına devam ettiklerini söyleyen Kızılarslanoğlu, “Yüzey araştırmasına öncelikle denize kıyısı olan İnebolu, Bozkurt ve Abana’dan başladık. Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve yerel yönetimlerin de desteğiyle İnebolu, Bozkurt ve Abana ilçelerinde gerçekleştirilen çalışmalar, arkeolojik ve kültürel varlıkların belirlenmesi, kayıt altına alınması, bir anlamda envanterinin yapılması. Eski dönemlerde yaşamış olan insanlara ait kalıntıları ve izleri belirleyip kayıt altına almak istiyoruz. Sonra da yaptığımız bu çalışmalar neticesinde bölgenin turizmine de katkı sağlamayı hedefliyoruz. Amacımız belli noktalar, gezi rotaları ya da destinasyon noktalarını belirlemek, İnebolu’nun, doğal olarak Kastamonu’nun tarih süreci hakkında bir veri elde etmek. Küçük bir ekip ile bütün köyleri adım adım gezerek muhtarlarla, o bölgedeki yaşlı insanlarla görüşmeler yaparak o köylerde herhangi bir kültür varlığı, arkeolojik varlık var mı? şeklinde sorular ile ön bilgi ediniyoruz. Adım adım yürüyerek, gerektiğinde ormanın içerisine girerek bu zorlu coğrafyada, biraz da zor şartlarda yüzey araştırmasını devam ettiriyoruz” dedi.



“Elimizde günümüzden 2 bin 300 yıl öncesine ait seramik verimiz var”

Önemli veriler elde ettiklerini ve İnebolu’nun ilçe merkezinde devşirme bazı mimari taş bloklarla karşılaştıklarını söyleyen Kızılarslanoğlu, “Bizler bu buluntulara mimari parçalar diyoruz ve ihtimal yapılar hakkında bize fikir veriyor. Şu anda Helenistik döneme kadar, yani aşağı yukarı günümüzden 2 bin 300 yıl öncesine ait bir seramik verimiz var. Bunlara kırık çanak çömlek parçaları da diyebiliriz. Bunun dışında Roma dönemini işaret eden bazı mimari bloklar, parçalar bulduk. Bunun dışında yine mezar, nekropol bulduk. Bu alanın tescili de yapıldı. Bu bölgede ileriki zamanlarda, Kastamonu Arkeoloji Müzesi ile birlikte kurtarma kazısı ve çevre düzenlemesi yapmak istiyoruz. Bütün yerel halkın bildiği Geriş Tepesindeki manastır, yine tarihi dönemlere ait olan bazı yapı gurupları, bunların hepsinin envanter kaydını oluşturuyoruz. Daha sonrasında tüm bu verileri bir kitaba dönüştürmek istiyoruz. Amacımız İnebolu’nun, Kastamonu’nun kültürel tarihini ortaya çıkarmak ve bulunan tüm bulgularla ve buluntularla bu kültürel tarihi belgelemek. Çalışmalarımıza 2+1 yıl daha devam etme planımız var. Önümüzdeki sezon Bozkurt ve Abana’da da çalışmalarımız olacak. Bu sezon İnebolu’daki çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz” diye konuştu.



“İnebolu’da tarihi yapılar ile oda mezarlar bulduk”

İnebolu’da tarihi yapılar ile oda mezarları bulduklarını belirten Kızılarslanoğlu, “İnebolu’da oda mezarlar bulduk. Zaten bu gömü tipi bölgenin coğrafyasına, ölü gömme geleneklerine uygun bir mezar tipi. Mezarlarda da Arkeoloji Müzesi ile birlikte kurtarma kazısı, temizlik çalışması ve çevre düzenlemesi yapmayı planlıyoruz. Tüm bu çalışmalar planlamalar dahilinde ve umarım hayata geçirebiliriz. Tabii ki bulduğumuz tarihi yapıları da ayrıca korumak istiyoruz” şeklinde konuştu.



“Yaptığımız çalışmalarla İnebolu’nun önemini daha da vurgulamak istiyoruz”

Kastamonu’nun, tarihte çok önemli kentlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Kızılarslanoğlu, “Türkiye’nin bilindiği üzere arkeolojik potansiyeli çok fazla, hemen hemen her şehirde tarihi sürece şahitlik eden veriler ve yapılaşmalar var. Biz de ilk olarak Kastamonu’da çalışma başlatmaya karar verirken, özellikle antik dönemde var olan bölgeler arası ticaret açısından aktif olduğunu düşündüğümüz kıyı bölgesindeki ilçeleri seçtik. İnebolu, Bozkurt ve Abana’da yüzey araştırması çalışmasına uygun olan ilçelerimizdi. Diğer ilçelerimizde de ilerleyen süreçte benzer çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz ama yüzey araştırması kapsamında her sezon 10-15 günlük bir süreçte çalışıldığı için bütün ilçeleri bitirebilmemiz söz konusu değil. Bu yüzden ilk etapta İnebolu, Bozkurt ve Abana ile başlamak istedik. Antik dönemde de bu bölgenin önemi ticaret yolları üzerinde olduğu için büyük. Bu yüzden kıyı ilçelerimizin ticaret potansiyelini ve bağlantı kurduğu bölgeleri, yerleşimleri, kentleri ve burada yaşayan toplulukları ortaya çıkarmak istedik. Bölgeye baktığımızda Paflagonya’nın kentlerinden bir tanesidir Kastamonu. Paleolitik dönemden itibaren Kastamonu’da bir yerleşim olduğunu biliyoruz. Henüz Paleolitik dönemi işaret eden bir veriye ulaşamadık. Ama ticaretin aktif olduğu ve kentlerin büyüdüğü Roma dönemine ve öncesine ait verilerimiz var. Yakınımızda, Taşköprü ilçemizde bilindiği üzere Pompeipolis de var. Bu yüzden bölge her dönemde önemli. İnebolu’nun yakın tarihimiz için de önemi herkes tarafından biliniyor. Bizlerde yaptığımız çalışmalarla bütün bu verileri toplayarak ve birleştirerek aslında İnebolu’nun önemini yeniden vurgulamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Araştırma Başkanı Kızılarslanoğlu, projeye izin veren Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, destek veren Kastamonu Valiliği, Kastamonu Üniversitesi, İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar’a, İnebolu Belediyesi, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, İnebolu Orman İşletme Müdürlüğü, Arkeoloji Müzesi ile yerel halka ve köy muhtarlarına teşekkür etti.

Araştırma ekibinde bakanlık yetkili uzmanı olarak Kastamonu Arkeoloji Müzesi Uzmanı İsmail Çoban, Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Aktaş ve Arkeolog Berkay Kavak yer alıyor.