Koronavirüs pandemisi ile aralıksız mücadele verilen bu netameli günlerde hergün ülkemizin kalkınması ile ilgili,
güvenliği ile ilgili, dünyadaki etkin konumu ile ilgili olsun çok güzel haberler alabiliyoruz.
HDP ve hamisi CHP ile koltuk değneği İP 'liler, koltuk hırsı ile AK PARTİ'den ne koparırsak kârımız olur diye KURDURULAN EMİR ERİ PARTİLER,
bu güzel haberleri görmezler, duymazlar ve sadece kendi ideolojik, makam ve rant kaygıları ile kamuoyunu meşgul edip dururlar.
Bunlar üst aklın,
ideolojik düşüncelerinin,
icraatlerinin,
makam ve mevki ile rantlarının önündeki tek engelden bir an önce kurtulmak için,
ötekileştirmek ve emperyalist güçlere direnemeyecek,
dur diyemeyecek ölçüde yalnızlaştırmak,
etkisizleştirmek ve halkımızın gönlünden düşürmek derdindeler.
Örneklerle hatırlıyalım,
Ülkemizin Mehmetleri Şehit ve Gazi olurken,
CHP, HDP, İP ve adları pek mühim olmıyan yeni kurulan partilerden bir isyan sesi duydunuz mu ?
Diyarbakır'daki anaların çığlığına kulak veren var mı ?
Doğu Akdeniz'deki mavi vatan kazanımlarımız için Yunanistan'ın önderliğindeki AB ülkelerinin demeçlerine 'Ülkemin çıkarına laf söyletmem.' diyerek İtiraz eden var mı ?
Yunanistan'ın Ayasofya ile ilgili sahiplenme açıklamasına AK PARTİ ve MHP dışında net karşı duruş gösterebilen var mı ?
Dün Eyüp Sultanda dua ve Kuran-ı Kerim okuma pozları ve bende dindarım algıları ile muhafazakar seçmenin oyunu alarak Başkan olan Ekrem İmamoğlu,
kendisini Pontuslu Başkan olarak tanıtan,
Yunanistan basınına yaptığı açıklamada,
Ayasofya'nın açılmasının gündeme getirilmesinden çok üzgün olduğunu ve ülkenin böyle gündemi olmadığını açıklıyor.
Nasıl olsa seçim dönemine kadar bu sözler unutturulur veya muhafazakar seçmen zaten patates,soğan diye kolayca kandırılır.
Asıl olan Yunan ve AB'li dostları yeterki kırılmasın......
Zaten CHP'nin İstanbul milletvekillerinden gelen açıklama daha net( CHP'nin seçim dönemi dışındaki doğal açıklamalarıda açıkça bize anlatıyor);
"Ayasofya müze olarak kalmalı hatta SULTAN AHMET CAMİ'side müze yapılmalıdır".
Ayasofya'ya dil uzatanlara tepki göstermemeleri,
fetih günü mecburen gittikleri Fatih Sultan Mehmet Han'ın huzurunda,
elleri arkasında kabadayı gibi saygısızca ve hakaret kokan pozu vererek resim çektirmeleri,
Üst aklın yol göstermesi ile Erdoğan düşmanlığı üzerine kurulan Millet ittifakından aldığı oylarla İBB Başkanı Seçilen EKREM İMAMOĞLU'nun kendini destekleyen üst akla borcunu ödemesimidir,
yoksa cami düşmanlığı ve Ayasofya'nın cami olmasını istememesi midir ne dersiniz...........
Türkiye'de bir kiliseye yapılan saygısızlığa karşı hemen tepki gösterip bizzat en içten saygıları ile üzüntülerini iletirken,
Güney Kıbrıs'ta camilerimize yapılan saldırılar için sus pus olan İMAMOĞLU birilerine borcunu ödemek için mi ikircikli davranıyor dersiniz.......
Nasıl olsa seçim dönemi, oy sevdasına bütün birbirine benzemezler birleşirler ve yine camilerimize ve kutsal mekanlarımıza saygıyı hatırlarlar......
Bunları daha da çoğaltmak zor değil,
CHP'den ülkemizin ve vatandaşımızın menfaatine olacak AB'nin,Yunanistan'ın,Suriye'nin ve diğer Emperyalist ülkelerin aleyhine olacak konularda,ülkemizin ve vatandaşımızın yanındayız dediğini duyanınız ve göreniniz var mı ?
Ancak Mehmetleri Şehit ve Gazi eden terör örgütleri mensuplarına,
FETÖ terör örgütünün emrinde, ülkemizi BM'de suçlu duruma düşürmek için ajanlık yaptığı belgelenip cezalandırılanlara destekte sınır tanımayanların ve suçları gereği vekilliklerinin düşürülmesine verdikleri tepkiye ve çıkardıkları gürültünün yüksekliğine bir bakınız.........
İŞ BANKASI'NIN CHP kontrolündeki hisselerin, olması gereken gibi Hazineye verilmek istenmesine neden büyük gürültü koparılıyor, sokağa çıkarız diye tehdit ediyorlar dersiniz.........?
Vatandaşın cebinden değil ama CHP yandaşlarının arpalığı gidecek diye mi....?
Ülke ekonomisi batar diye mi.....?
Ya da parti içindeki aykırı sesleri bankanın muhtelif şirketlerindeki (iş bankası ve bünyesine ait bir çok şirket ve tabii ki her birininde dolgun maaşı olan yönetim kurullarının mevcut olduğu pek konuşulmaz) bol akçeli maaş alan yönetim kurulları atamaları ile susturdukları için mi diyelim.......
Kısaca İŞ BANKASI ve bünyesindeki şirketlerin yönetim kurulları partiyi elinde tutup,aykırı sesleri susturmak için mi çok önemli...........
Onun için mi bu tehditler ve her zaman olduğu gibi sığındıkları bazı tapuları istismar eden açıklamalar.......
Halkımızın hangi derdi ile böyle candan dertlendiklerini ve gürültü çıkardıklarını gördünüz.
Mehmetçiğimiz terörün kökünü kazımak için Kuzey Irak'ta PENÇE-KAPLAN operasyonu ile yeni destanlar yazıyor.
Peki AK PARTİ ve MHP'nin dışında partilerimizden Mehmetçiğimize güçlü destek açıklaması neden Yok dersiniz.........?
Hatta kuduran HDP'nin yürüyüş çağrılarına AK PARTİ ve MHP açıklamaları ile karşı dururken,
CHP ve koltuk değnekleri neden karşı duramadılar da sadece şartlar müsait değil diye (o da milletimizin firasetinden korktuklarını şaklamak için olsa gerek) geveleyip durdular.
Güya yürüyüş, barış ve demokrasi talebiyle yapılacakmış.
Peki DİYARBAKIR 'daki annelerin evlat acılarını duymayanların barış sözcüğünü kullanmaya hakkı var mıdır dersiniz........
Diyarbakır'daki Kürt analarının,babalarının sesini duymayan HDP,PKK'nın oy karşılığı rüşveti olarak sessiz kalıyor olabilir mi dersiniz....
Güney doğudaki işinin aşının peşinde olan Kürt halkının evine aş getirmeye çalışan emekçilerinin EYP'lerle şehit edilmesini görmeyen HDP'yi,barışla yan yana anmak nasıl mümkün olur.
Millet ittifakının bizim anlayabileceğimiz netlikse bir açıklama yapması gerekiyor, değil mi........?
Peki her şeye lafı olan CHP'nin ve EKREM İMAMOĞLU'nun,
payandaları olan İP'in ve talimatla kurulan diğer partilerin,
evlat acıları ile ciğeri dağlanmış DİYARBAKIR annelerini,
HDP'nin hamiliğini yaptığı PKK'nın geçim derdindeki Kürt halkını EYP'lerle şehit etmesini,
HDP gibi görmezden,duymazdan gelmesine ne dersiniz.......?
Ülkemizin çıkarları ve menfaatleri için,
LİBYA'DA,
DOĞU AKDENİZDE,
KIBRIS'TA,
SURİYE'E ve
KUZEY IRAK'TA aslanlar gibi mücadele veriliyor.
Ülkemizin bayrağı bütün Dünyada itibarın,güvenin ve itimat duygusunun teminatı oluyor.
75.Dönem BM genel kurulu Başkanlığına ilk kez RECEP TAYYİP ERDOĞAN hükümetinin AB Bakanlığını yapmış olan Büyükelçi ve Baş Müzakerecimiz VOLKAN BOZKIR seçiliyor.
Elinizi vicdanınıza getirip bir düşünmeniz yeter.
Hala başınızı kumlara gömmeye devam edecek misiniz......?
Hala PKK'nın emrindeki HDP ile aynı dili kullanarak CUMHURBAŞKANI'na saldıracak mısınız......?
TÜRKİYE'ye karşı ezildik ve mahvolduk diye haykıran YUNANİSTAN,İSRAİL,MISIR ve FRANSA gibi devletlerle beraber aynı dille CUMHURBAŞKANI'na saldıracak mısınız.......?
Ya da bu kadar kısa zamanda bayrağımızı en yüksek burçlarda dalgalandırmayı başaranlara sahip çıkacaksınız..