Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ hakkındaki iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Tığ’ın bir çok iş adamını tehdit ettiği iddia edilirken, bir çok kişi kendisinden şikayetçi oldu. İYİ Parti eski İl Başkanı Ragıp Bayraktar, Ali Rıza Tığ’ın kendisinden olumsuz haber yapmama karşılığında para istedi iddiasından sonra Karaman eski Belediye Başkanı Mustafa Kalaycı da Elmas Televizyonu‘ndan Ergin Özkul’a çarpıcı iddialarda bulundu. Adının sık sık şantaj ve tehdit iddialarına karışan Ali Rıza Tığ için Kalaycı; “Benden Ali Rıza Tığ 3500 lira para istedi. “Ben sana 3500 lirayı niye vereyim, gazetene abone bile değilim” dediğim zaman, “İnternetten haberleri okuyorsun ya” dedi. Benim senin gazeteni internetten okuduğumu nerden biliyorsun. Belki hiç bakmıyorum. Benden bu parayı, “verirsen susarım vermezsen yazarım. Ben yazacak bir şey bulurum” sözleri ile istedi. Bende kendisine 1000 lira verdim. Bunun adı şantaj değil de nedir? Aynı zamanda Ali Rıza Tığ bize, “Sana biz bir anket yaparız. Seni birinci çıkartırız’’ ifadelerini kullandı.   “500 LİRASINI VERDE SUSTUR ŞUNU!” Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Rıza Tığ’ın kafasına göre abone parası adı altında para topladığını iddia eden Kalaycı; ”Siyasete girmeden beni Zonguldak’ta kimse tanımıyordu. Siyasete girmeden öncede Ali Rıza Tığ ile bir tanışıklığımız yoktu. Belediye Başkanlığına seçildikten sonra bir gün beni aradı “Başkan bana 3500 lira gönder” dedi. Dedim ki; “Ali Rıza Bey hayırdır. Bu neyin parası?” Dedi ki, “Abone Parası.” Bende kendisine, “Diğer gazeteler 1000 TL’sına abone olurken sana neden 3500 lira veriyorum? Hem ben senin gazetene abone bile değilim.” dedim. Ben böyle konuşunca bana “Yazarım” dedi. Dedim ki, “Açığımı bulursan yazarsın!” “O zaman 1000 lira yazıyorum sana” dedi. Önce farklı olayları yazarım dedi ben sert çıkınca bu döndü “o zaman 1000 lira ver” dedi. Neyse biz 1000 liraya tamam dedik. Güya bizi abone yaptı. Ondan sonra bize ne gazetesi geldi. Ne bir şeyi geldi. Ben buna 500 lira para gönderdim. Geri kalan 500’ü ben buna 4 ay kadar göndermedim. Ben bu zaman zarfında Ak parti’den MHP’ye geçmiştim. Ben MHP’deyken 500 lirayı göndersin diye dönemin MHP Zonguldak İl Başkanı Hamdi Ayan’ı aramış. Hamdi Ayan’a, “Başkanda 500 lira paramız var bu parayı göndermiyor” demiş. Hamdi başkanda beni aradı ve bana, “Ali Rıza’ya 500 lira paran varmış ver de sustur şunu” dedi. İnternetten haberlerini okuyorum diye benden 3500 lira para istedi. “Ben sana 3500 lirayı niye vereyim, gazetene abone bile değilim” dediğim zaman, “İnternetten haberleri okuyorsun ya” dedi. Benim senin gazeteni internetten okuduğumu nerden biliyorsun. Belki hiç bakmıyorum. Benden bu parayı, “verirsen susarım vermezsen yazarım” sözleri ile istedi. Ben kendisine 1000 lira verdim.’’ ifadelerini kullandı.   “BENİ BİLEREK İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTI!” Aile içi geçimsizlik yüzünden eşinden ayrı yaşadığını belirten Kalaycı; “Eşimden ayrılma olayımda her ailede yaşanılabilecek durumu bende yaşadım. İllaki her ailede anlaşmazlıklar olabilir. Basında görüyoruz. Her gün aile içi tartışma haberlerini okuyoruz. Ama ben bugüne kadar eski eşime bir tane ne bir tokat ne bir şiddetim ne de bir kötü sözüm oldu. Böyle bir şey yok. Anlaşamayınca ayrıldık. Bizim özel hayatımızı yazıyor. Eskiden erkekler kızların peşinden koşardı şimdi kadınlar erkeklerin peşinden koşuyor. Bunda ne bizim suçumuz nede bir günahımız var. Ben tutup ta herhangi bir kişinin peşinden koşmamışım ki. Kimseye bir şey yapmamışım ki. Bunları yazıp çizenler belli. Bu konuda bana bir tanesi, ”Şunu bunu yaptın” diyemez. Ben her şeye açığım. Bu haberler ile günlerce beni itibarsızlaştırmaya çalıştı” dedi.   “O DÖNEM SESİMİZİ ÇIKARAMADIK” Gazeteci Ergin Özkul’un bu kadar iddiadan sonra kendisinden neden şikayetçi olmadığını sormasına Kalaycı; “Ben bu konularla ilgili kendisinden davada bulunacaktım fakat avukat basınla uğraşma, daha fazla üzerine gelir. Hiç gerek yok dediler. Bizde o dönem sesimizi çıkaramadık” dedi.   “BEN HİÇBİR ZAMAN YANLIŞ ADAMIN YANINDA OLMADIM” Pusula Gazetesi’nin Kalaycı için “Ilıksu tarafında FETÖ kitaplarını yakanları kurtarmak için savcıya gitti” iddiasına da açıklık getiren Kalaycı, “Ben bugüne kadar hayatımda hiçbir zaman yanlış adamın yanında olmadım. Bir kişi yanlışsa yanlıştır. Yanlış bir insan için asla bir yere gitmedim gitmemde. O zamanlar basında gördüğüm kadarıyla Ilıksu tarafında, evrak yakanlar farklı kişiler, benim bir yerlerle görüşmeye gittiğim kişi farklı kişi. Farklı kişi dediğim çocukluğumdan beri tanıdığım Karaman’da cami hocamız, cami dernek başkanımız Altan Üstündağ. Bu hocamızda mahkemede beraat etmiştir. Şimdi benim yanımda kendi kardeşine, “Oğlum bunlardan sana zarar gelecek. Bunların içinden ayrıl” diyen birine cemaatçi gözüyle bakabilir misiniz? Ben böyle bir kişiye sahip çıkmak istedim. Ilıksu’da ki evrak yakmayla benim uzaktan yakından alakam yok. Kaldı ki orada alınan kişiler için ben oturduğum yerden kalkmam. Oturduğumuz yer Beycuma Jandarma Karakolu’na bağlı. 80’li yıllardan sonra Beycuma Karakol Komutanlığında ne kadar komutan görev yapmışsa hepsi beni tanır. Gerek askeri olsun gerek Karaman’daki halk olsun cemaatle zaten benim uzaktan yakından alakam olmadığını bilirler. Bu yazılıp çizilenler. İlk önce kimin adı geçtiyse direk içeri aldılar. Bende 5 ay içeride yattım. Devletimizdir dedik yanlış olur dedik ve yattık. İlk önce Zonguldak Yerel Mahkemeden beraat ettim. Daha sonra Sakarya Bölge Mahkemesi’nden beraat ettim. Şimdi durum Yargıtayda.   “ALİ RIZA TIĞ YAPMIŞ OLDUĞU ANKETLERDE PARA KARŞILIĞI HALKI KANDIRIYOR” Ak parti’nin yapmış olduğu anketten benim uzaktan yakından haberim yok. Ben o zaman Ak Parti Belediye Başkanıydım. Ben Karaman Belediye Başkan Adayıyken kendimize anketör arıyorduk. Bu arada Ali Rıza Tığ’ın şirketi var dediler. Hatta Muzaffer Kalaycıoğlu biliyormuş bana o söyledi. “Gider konuşuruz” dedi. Bizde gittik. Ali Rıza Tığ bize, “Sana biz bir anket yaparız. Seni birinci çıkartırız. Seni yüksekten halka gösteririz” dedi. Bende öyle şey olmaz ben durumumu bilmek için bu anketi yaptırıyorum. Ekside miyim, artıda mıyım bunu görmek için yaptırıyorum” dedim. Kendimi yüksek gösterip halk oylamasından dipte çıkınca ne anlamı var ki değil mi? Bu halkı aldatmadır. Ali Rıza Tığ yapmış olduğu anketlerle de halkı kandırıyor. Ben adil bir anket yapması için kendisine 2500 lira istemesine rağmen 2000 lira verdim. Meğersem Ak Parti zaten yaptırıyormuş kendisine bizden de öylesine yine 2000 lira para aldı.   “BİZLERE YAPMIŞ OLDUĞU ŞANTAJ DEĞİLDE NEDİR?” Pusula Gazetesi sahibi Ali Rıza Tığ’ın kendisini ahlaksız bir iş yapıyormuş gibi göstermeye çalıştığını iddia eden Kalaycı; “Karaman’da Merkez’de bir arkadaşım ve yine Karaman’da dükkanları olan bayan arkadaşlarla okey oynarken biri fotoğrafımızı çekmiş. Karaman’da merkezde oluyor bu olay. Bayan ve erkeklerin girebildiği ve karşılıklı oyun oynadığı bir kafe. Oyuna başlayalı 2 saat geçmedi bir haber. “Kalaycı okeye dönüyor. Bayanların yüzlerini de karartmış. Kim oldukları da anlaşılmıyor. Bu sefer beni arıyorlar, başkan bunu nasıl temizleyeceksin. Bu bayanlar kim. Dedim ki, bayanlar falancılar. Herkes tanıyor. Oyun oynadığımız yer Karaman Merkez. Biz bayanlarla dağ başına gitmemişiz herkesin içindeyiz. Bayanların da zaten Karaman’da dükkânları vardı. Burada Ali Rıza Tığ’ın yapmak istediği bizi alenen itibarsızlaştırmaya çalışmasıdır. Tabi ki bunun Karaman’daki ayağı da var. Orada beni itibarsızlaştırmaya çalışanlar düzgün gazetecilere bunu diyemeyeceği gibi buldukları kişide bellidir. Burası Zonguldak ufak yer. Herkes onu da biliyor beni de biliyor. Herkes işine baksın ama adam gibi baksın. Bu şekilde iftiralar ve yalanla kimse bir yere varamaz. 3500 lira vermiş olsaydım benim hakkımda hiç bir şey yazmayacaktı veya daha çok isteyecekti. Bu bir nevi şantajdır” ifadelerini kullandı.