10 milyonluk Yunanistan, 83 milyonluk Türkiye’ye kafa tutmaya başladı. İzmir’de denize döküldüğü ve kaçacak delik aradığı günleri unuttu. Türk’ün balyoz gibi suratına inen yumruğunun acısını unutmuş ve arkasına aldığı Fransa’nın gazına gelerek Doğu Akdeniz’de horozlanmaya başladı. Üstüne üstelik de Fransızlara güvenen Yunanistan bu defa da “İyon” denizinde kara sularını 6 milden 12 mile çıkarmak isteyip gerilimin fitilini de iyice ateşledi. Bu durum karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ege Denizindeki gerilimle ilgili olarak “Önümüze çıkana bedel ödetiriz. HODRİ MEYDAN” cevabını vererek rest çekti. “Akdeniz’de, Ege’de, Karadeniz’de hakkımızı olanı alacağız” diyerek kararlığını gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu dik duruşu Batı’ya korku sararken vatandaşlarımız ise bu net mesajı gururla takip ettiklerini belirtiyor. Daha birkaç yıl öncesinde Batı liderleri karşısında ve özellikle de “dünyanın kralı benim” diyen ABD karşısında el pençe duran geçmiş liderlerimizi hatırladığımızda 2002’den bu yana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni “Van Minit” çıkışıyla iyice yücelten ve dünyaya korku salmaya başlayan Recep Tayyip Erdoğan rüzgârı, bugünlerde yaşatılmaya çalışılan “Akdeniz’de savaş rüzgârlarını” da aynı kararlılıkla yok edip Türk tarihine yine adını başarılarıyla yazdırmaya devam edecektir. Atılacak tek bir mermi savaş sebebi sayılacağı gibi Akdeniz’i kan gölüne çevirecek ve bu gerilimi çıkaranlar da Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bedelini en ağır şekilde ödeyeceklerdir. Türk Milletinin “Ya bedel öderiz, ya bedel ödetiriz” gibi bir duruşu olduğunu idrak edemeyenlere Kurtuluş Savaşını hatırlamalarını öneriyoruz. Türkiye o eski Türkiye değil. Yokluk yıllarına rağmen kadınıyla, erkeğiyle çoluk çocuğuyla bağımsızlığını kazanan Türkiye bu günlere geldiyse “Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi” inancıyla geldi. Aynı duruş bugün içinde geçerlidir. Bu sebeple de güzel vatanımızı bizlere canlarıyla kanlarıyla emanet eden şehitlerimizin huzurunda saygı eğiliyoruz. TOPUNUZ BİRDEN GELİN hiç farketmez biz buradayız.
***
BU GİDİŞLE YASAKLAR KAPIDA Geçtiğimiz Mart ayında başlayan ve dünyayı kasıp kavuran Covit 19 Korana Virüs binlerce can aldı, almaya da devam ediyor. Alınan tedbirlerle biraz olsun önü kesilen bu ölümcül virüs yaz aylarında gerileme içine girdi, yasaklar da kalkınca vatandaşlar bitti gözüyle hareket etmeye başlayıp kendini her yere bilinçsizce ve tedbirsizce salmaya başlayınca Korana yeniden hortlayarak salgın da yayılmaya başladı. Gelinen noktada işler hiç te iç acıcı değil. Okullar açılacak velilerde endişeli bir durum var, okullar açılmazsa durum daha da kötüleşecek çocukların şevki kırılacak okuldan soğuyacak, uzmanlar ne pahasına olursa olsun çocukların tedbirleri asla elden bırakmadan okullara gitmelerinin uygun olacağı görüşünde. Bunun yanında sokağın nabzı da başka bir konu. “Maske temizlik, hijyen” kurallarına uyan da var uymayan da. Sağlık Bakanı virüsün yayılma eğiliminde olduğunu ve çıkış içinde olmasının endişe ile takip edildiğini açıklıyorsa bu bir uyarı anlamını taşımaktadır. Eğer bu bilinçsiz durum devam ederse eski günlerde olduğu gibi sıkı tedbirler gelir ve “AH-VAH” demenin de bir faydası olmaz. Bu virüsün hiç şakası yok. Kendimizi, ailemizi ve çevremizi korumak aynı zamanda bir insanlık görevi olduğu kadar Allah katında da “HAK” konumuna da girmektedir. Toplum olarak uyanık olalım ve bu belayı inşallah birlikte atlatalım. En güzel şey SAĞLIK. Kalın sağlıcakla… |
|
Akdeniz’de savaş rüzgârları! / Bu gidişle yasaklar kapıda…
Bunlar da ilginizi çekebilir