BARTIN

41 madencinin öldüğü ocağın kuyu vincini kuran emekli madenci gözyaşlarına boğuldu...

Abone Ol
"Amasra'da 18 saatte cesetlere ulaşıldı" Amasra'da 18 saatlik süre içerisinde işçilerin tamamına ulaşılarak arama ve kurtarma çalışmaların tamamlandığını anlatan Ahmet Kurt, geçmişte yaşanan grizularda cesetlere çok zaman sonra ulaşılabildiğini hatırlattı. Kurt, "Mükellef zamanında zor şartlarda çalışmak vardı. Şimdiki teknolojide bir insana ulaşmak çok kolay. O işçilerimizin üzerinde çip olmasaydı bu kadar erken onlara ulaşamazlardı. İşçinin nerede olduğunu göremeyeceklerdi. İşte bu teknoloji. O gazı da orada görmeleri lazımdı. Bunlar teknoloji. Amasra'da ölü sayısı çok ama patlamada ölülere ulaşmak da zor. Kozlu kuyusunda, Karadon kuyusunda patlayan grizularda ne kadar zaman sonra cesetler alındı. Çürümeye dönmüş. Bu teknoloji olsaydı o kadar bekler miydi? Çiplerin baretlerine takılı olması işçilere çabuk ulaşılmasını sağladı. Her zaman için teknoloji faydalıdır. Teknolojiyi kullanacaksın" diye konuştu. 3 Mart 1992 tarihinde TTK'ya ait Kozlu maden ocağında meydana gelen zincirleme grizu patlamalarında 263 maden işçisi yaşamını yitirmiş ve yerin metrelerce altında çıkan yangının kontrol altına alınamaması, katlarda yaşanan göçükler nedeniyle ocak yüzey açıklıklarından kapatılmıştı. 26 Mart 1992 tarihinde tekrar açılan ocak, yangının yeniden alevlenmesi üzerine tekrar kapatılmıştı. Dünya madencilik tarihinin en büyük kazalarından biri olan faciada ölen işçilerden 147'sinin cansız bedeni yangınlar nedeniyle günler sonra gruplar halinde çıkarılabilmiş, su basılan ocakta kalan son 2 işçinin cansız bedeni ise tam 5 yıl sonra 1997 yılının mayıs ayında çıkartılabilmişti. Bir diğer grizu faciası ise 7 Mart 1983'te 103 işçinin yaşamını yitirdiği Armutçuk'taki maden ocağında yaşanmıştı.