31 Mart’ın kıymeti ve CHP!

Abone Ol

31 Mart yerel seçimlerinin zafer sarhoşluğunu hala üzerinden atamayan CHP seçimlerin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen başkanların seçildiği yerlerde henüz projelere dair bir çalışmaların olmadığı görülüyor. Belediye başkanları hala çalışacakları kadroları oluşturma gayreti içindeler. Yakın akraba dost arkadaş gibi atamaların yapılması televizyon haberlerinde sık sık yer alıyor. Bu durum da doğal olarak eleştiri konusu oluyor.

CHP Genel başkanı Özgür Özel’in talimatlarına rağmen bu tür uygulamaların her akşam TV ekranlarında ve ulusal basında yer alması genel merkezde olduğu kadar parti tabanında da rahatsızlığa neden oluyor.

Seçilen Belediye Başkanları ülkenin hemen her ilinde, ilçesinde ve beldesinde özellikle partili gençlerin kendilerinden iş istediklerini talep etmeleri üzerine de zor anlar yaşıyor. Belediyenin iş imkanlarının yeterli olmadığının kendilerine bildirilmesi üzerine de “Biz size oy verdik, bizlere iş sözü verdiniz sözünüzde durun” gibi tartışmaların da yaşandığı haberleri gündemden düşmüyor. Hal böyle olunca “Kim haklı, kim haksız” sorusu da güncelliğini koruyor.

İMKAN OLSA DA HERKESE İŞ VERSEK

31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye genelinde vatandaşlar ekonomik krizin kendilerini zor durumda bıraktığını ve iktidarın da bu sorunlara çözüm bulamadığı gerekçesiyle sandıkta CHP’yi birinci parti yaparak uyarı verdi.

Seçimi kazanan CHP’li belediyeler ve başkanları kapılarına sürekli iş isteyen partili vatandaşların doldurması sebebiyle “İmkan olsa da herkese iş versek” diyerek dert yanıyor. Herhangi bir belediye imkanları dahilinde ihtiyaca göre işe alma yetkilerine sahip olabilir ama gereğinden fazla belediyeye işçi alarak doldurursa işçi maaşlarını ödemekte zorlanacağını iyi biliyor.

Bilindiği gibi borcu olmayan belediyeler yok denecek kadar azdır. Hemen her belediyenin geçmiş başkanlardan dolayı ciddi oranda borcu vardır. Ne zaman ki başkanlık koltuğuna oturur gelir-gider rakamları önüne konulduğunda da kara kara düşünür ve “Ben bu borçlar karşısında nasıl hizmet yaparım” diye de dert yanar. Bu tür açıklamalar basında yer almaktadır. “Borç yiğidin kamçısıdır” derler ama rakamlar milyonlarla ifade edildiğinde yiğit falan da kalmaz.

Geçen hafta Kozlu Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci’yi yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte ziyaret ederek başarılar diledim. Başkanın samimi konuşmaları ve görevinin bilincinde olması tek gayesinin Kozlu’ya hizmet etmek istemesi bir vatandaş olarak bizleri mutlu etti ancak yukarıda ifade etmek istediğimiz BORÇ YÜKÜ Başkan Dökmeci’yi de rahatsız etmiş olacak ki dert yandı.

Kozlu’da çok sayıda işsiz gencin her gün gelerek iş istediğini söyleyen Altuğ Dökmeci “İnanın çok üzülüyorum. Belediyemizin imkanları olsa da onları işe alsam ama maalesef alamıyoruz. Önceliğimiz mali disiplini kontrol etmek ve Kozlu halkına verdiğimiz sözleri yerine getirmektir, imkanlarımız ölçüsünde en iyi hizmeti yapmaya çalışacağız ve çok yakın zamanda da dört elle işlerimize sarılacağız” dedi. Demek oluyor ki, Belediyelerin tümünde bu tür imkansızlıklar çoğunlukta. Göreve seçilen başkanların çoğu dert yanıyor. CHP’ye çok büyük bir fırsat sunan Türk halkının beklentileri büyük.

Eğer CHP bu fırsatları çok iyi kullanırsa ve vatandaşlarına verdiği hizmet sözlerini yerine getirirse bir dahaki seçim döneminde de bahsettikleri “İktidara yürüyoruz” açıklamalarında söz sahibi olurlar. Ama tersini yaparlarsa ve DEM partisi ile kol kola yürümeye devam ederlerse ülkenin çıkarlarını değil de Atatürk’ün kurduğu partinin yörüngesinden saparlarsa Türk halkından bu defa unutamayacakları bir dersi alırlar. Bu asla unutulmamalıdır. Halkın iradesi her şeyin üstündedir ve bu üstünlük 31 Mart yerel seçimlerinde de kanıtlanmıştır. CHP bunun kıymetini bilmelidir. Kalın sağlıcakla.