2020 yılına girildiğinde toplum olarak büyük bir beklenti ve umut doluyduk ancak (Mart ayı dert ayı)
kapıya dayandığında geçen yıl Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede dünyayı etkisi altına
alan Korana virüs(Covit-19) insanlığın başına bela oldu ve milyonlarla ifade edilen ölüm olayları
yaşandı.
Tüm dünya ülkelerini saran bu ölümcül virüsün Ülkemize de sıçraması kaçınılmazdı ve öyle de oldu.
Türkiye’nin dört bir yanını etkisi altına alan Korana virüsü sebebiyle ölüm olayları da günden güne
arttı. Nasıl bir belaya bulaştığımızın farkında mıydık ve bu konuda ne kadar bilinçliydik? Bu sorunun
cevabını maalesef hala da çözemedik.
Yetkililerimiz her akşam konunun ciddiyeti hakkında halkı bilinçli şekilde aydınlatmaya çalışsalar da
“vurdumduymazlar-sorumsuzlar” yüzünden artan virüs sebebiyle ülkemizde çok ciddi şekilde ölüm
hadiseleri yaşandı, canlar yandı, ocaklar söndü, sevdiklerimiz aramızdan ayrıldı.
Bitti mi, bitmedi…
Biteceğe de benzemiyor.
Çünkü görünmeyen bir virüs ile karşı karşıyayız. Bu virüse karşı hazırlanan aşılar kurtuluş olarak
açıklansa da nasıl bir tepki vereceğinden emin değiliz.
Toplumun çoğu aşının vurulmasından yana olsa da bazı kesimlerin bu konuda kafası hala karışık
durumda. Aşı mecburi değil ancak insanlar kurtuluş anlamında kendini mecburi olarak hissediyor.
Nasıl bir mikrop ki ciğerlere girdiği zaman kurtuluş mümkün olmuyor.
Koranadan ben de çok sevdiğim bir değerli insanı kaybettim. Hanımın amcası olan ve memleketim
olan Görele’ye gittiğimde sohbet ettiğim ekmeğini yediğim Hanımın 5 amcasından en küçüğü olan 75
küsur yaşındaki Mustafa Divli de yakalandığı bu Koranadan yoğun bakımdan maalesef çıkamadı ve
hayatını kaybetti. 2020 yılının son günlerinde 27 Aralık’ta Görele Ege köyünde sonsuzluğa uğurlandı.
Amcamıza ve bu hastalıktan hayatını kaybeden, sevdiklerinin acısını hala yüreğinde hisseden herkese
Rabbimden rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun.
2020 yılının özeti şudur ki, insanlık için iyi bir yıl olmamıştır tüm dünya 2020 yılını “Kara bir yıl” olarak
hatırlayacaktır. “Güle-Güle” diyemiyoruz 2021’e hoş geldin diyoruz. İnşallah hayırlı ve güzel bir yıl
olsun.
2021 NASIL OLUR?
İşte bu sorunun cevabını hiç birimiz bilmiyor ama aşı olmadıktan sonra hepimizin sıkıntılı bir yıl
geçireceğini tahmin ediyoruz. Uzmanların da ifadelerine bakıldığında bu katil virüsün bu yılda da
süreceği ifade ediliyor.
Türkiye genelinde 20 binin üzerinde yaşanan ölüm hadiselerinin bu yılda da sürmesi ve Korana
belasının kökünün kazınmadığı, tehlikenin devam ettiği ancak kurallara harfiyen uyulduğunda yani
(Maske-Mesafe-Hijyen) üçgeninin hayati önem arz edeceği 2021 yılında da olmazsa olmazımız
olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
2020 bıraktığı çok acı olaylarla hatırlanması kötü bir yıl olarak hafızalarımıza kazındı. Dileğimiz ve
dualarımız odur ki, 2021 yılı acılarla değil de güzelliklerle hatırlanacak bir yıl olsun. Gerek ülkemiz
genelinde ve gerekse de yaşadığımız il Zonguldak’ta her şey güzelliklerle dolsun taşsın.
Gizli tehlike Covit 19’u asla unutmayalım…
Hayatımıza dokunmasına müsaade etmeyelim.
Sevdiklerimizi aramızdan alıp götürmesine seyirci kalmayalım.
Ne olur hep birlikte duyarlı olalım.
Evimize gelen misafirlerimize nasıl “Hoş geldin” diyorsak, 2021 yılına da “Hoş geldin” diyelim. En
güzel şey sağlıksa Allah cümlemize sağlık-sıhhat nasip etsin (Amin)