- Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde memurun masada kaybettiğini belirten Taşkın, yetkili sendikanın çalışanların haklarına değil %1’lik sendika barajına odaklanması ve hekim dışı sabit ödemeye %20 verilmesi nedeniyle sağlık çalışanlarının karşı karşıya getirilerek çalışma barışının bozulduğunu, yine aynı şekilde bir düzenlemenin hem çalışanlar açısından, hem de sağlık hizmeti alanlar açısından sakıncalarının olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Kanun koyucular sağlık sisteminin bir bütün olduğunu, çalışanlar arasında ayrım yapılamayacağını bilmelidir. Doktor da sağlık çalışanıdır, diğer görevlilerde sağlık teşkilatlarının çalışanlarıdır. Tüm çalışanlar birbirinin tamamlayıcısıdır. Bunun böyle anlaşılması ve sistemin işleyişini bozacak bir düzenlemeden kaçınılması gerekir. 1 Aralık’ta Meclis’te kabul edilen daha sonra çekilen düzenleme doktorlar ile diğer sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmiştir. Hem doktorlarımızın, hem de diğer sağlık çalışanlarımızın özlük ve mali haklarının günün koşullarına göre düzenlenmesi zorunludur.
Meclis’te milletvekilleri tarafından yapılan çeşitli açıklamalar 14 Mart Tıp Bayramı öncesinde maaşlarda iyileştirme yapılacağı yönünde iyimser bir hava estirdi. Sağlık çalışanları beklenti içine girdiler. Hem doktorlarımıza hem de diğer sağlık çalışanlarına seyyanen zam, refah payı ve 3600 ek gösterge verilmesi ile enflasyon farkının eskiden olduğu gibi her ay maaşla birlikte verilmesi suretiyle meydana gelecek bir iyileştirme sağlık çalışanlarının kayıplarının telafi edilmesini sağlayacak, moral ve motivasyon sağlayarak iş verimini artıracaktır.
Halen devam eden iyileştirme çalışması kapsamında sağlık çalışanlarının döner sermaye ek ödemelerinin adil bir şekilde düzenlenmesi ve haksızlığa meydan verilmemesi ve performans sisteminin kaldırılarak tek kalem maaş düzenlemesi yapılması gerekir. Sağlık çalışanları arasında ayrımcılığa ve haksızlığa neden olacak düzenlemeden kaçınılmasını özellikle tavsiye ediyoruz.”